Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AÇIKLANAN KARARLAR VE EKONOMİDE POZİSYON

Uzun süreden beri piyasaları en çok etkileyen konuların başında fiyat artışları geliyor. Gerek bireylerin tüketici davranışları, gerek üreticilerin tedarik zinciri hareketleri gün gün etkileniyor neredeyse. Kur hareketleri ve peşi sıra gelen fiyatlama davranışlarının bozulması sanayi üretimini de etkiliyor ama yine de büyüme devam ediyor diyebiliriz. TÜİK, nisan ayına ilişkin sanayi üretim endeksi verilerine göre nisanda takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,8 yükseldi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2022 yılı Nisan ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %7,4 ve imalat sanayi sektörü endeksi %11,9 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi bahsettiğimiz sebeplerle %0,4 azaldı. Bir önceki aya göre kıyasladığımızda sanayi üretimi aylık olarak aynı kaldı. Malumunuz, sanayi üretimi büyümenin öncü göstergelerinden.

Mayıs ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %107,5 artarak 122 bin 768’e yükseldi. Aylık değer bakımından mayıs ayındaki satış hacmi şimdiye kadar mayıs ayları itibarıyla kaydedilen en yüksek değer oldu. Türkiye genelinde Mayıs ayında konut satışlarında İstanbul  %18,0 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u %9,4 pay ile Ankara, %5,8 pay ile İzmir izledi. Yüksek fiyatlara rağmen konuta olan talep hala canlı kalmaya devam ediyor. Lakin buradaki problem, inşaat maliyetlerindeki yukarı yönlü değişkenlik nedeniyle konut arz edilememesi, arzın da talebi karşılamaması nedeniyle fiyat artışlarının durdurulamaması. Fiyat stabilisesi sağlandığında gerek konut fiyat artışları ve gerekse kira artışları yavaşlayacak ve duracaktır.

Mayıs ayında merkezi yönetim bütçesi 143 milyar 977 milyon TL fazla verdi. Bütçede toplam 317 milyar 753 milyon TL’lik gelir elde edilirken, bunun 289 milyar 417 milyon TL’lik kısmı vergi gelirlerinden oldu. Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre gelirlerdeki artış yüzde 203,9, vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 213,9 düzeyinde gerçekleşti. Mayıs ayında giderler ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,3 oranında artarak 173 milyar 777 milyon TL olarak gerçekleşti. Giderler içinde, faiz hariç giderler yüzde 49,9 oranında arttı. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 155,9 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 161,9 milyar TL olarak gerçekleşti. 5 aylık harcama, bütçede öngörülenin yüzde 54,8’ine ulaştı. Faiz harcamalarındaki bütçe tahminine kıyasla gerçekleşme de yüzde 55,5 düzeyine yükseldi. Bütçenin 5 aylık performansı sonucunda, harcamalardaki artışın da yüksek olduğu görülmektedir. Bütçe dengesi açısından harcamaların azaltılarak özellikle kamuda tasarrufun artırılması elzem görünmektedir.  

ABD Merkez Bankası, son dönemlerde artan tüketici fiyatlarıyla mücadele için beklenenin de üzerinde 75 baz puanlık faiz artışına gitti. 40 yıldır görmediği enflasyonu düşürene kadar da faiz artışına devam etmekte kararlı. Bu arada ABD deki petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle, petrol üretene firmalara üretimlerini artırma talimatı verildi. Gerek Rusya Ukrayna savaşının gerekse küresel ekonomideki belirsizlikler artan enerji ve gıda fiyatları nedeniyle Türkiye’de enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskı devam ediyor. Ülkemizde son dönemlerde önemli bir olgu olan döviz kurlarında karşılaştığımız yukarı yönlü keskin hareketler bir süredir ara versede, gerek FED kararları gerekse diğer ekonomik gelişmelerle dönemsel dalgalanmalara şahit olabiliyoruz, dikkat. Döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketler gerek ithal ürün fiyatlarını ve yansıma sonucu yerel fiyatları da yukarı yönlü olarak güncelliyor. Ürünlerin fiyatları arttıkça enflasyon üzerindeki yoğunluğu da benzer şekilde artıyor. Bu tabloda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 23 haziran PPK toplantısından faize dair ne karar çıkar? Bana göre yine sabit tutar. Çünkü mevcut enflasyon ortamında %14 politika faizi reel anlam ifade edebilmesi için çok büyük montanlı bir faiz artışı gerekirki bu mümkün değil. Diğer taraftan şu anki ortamda politik idari söylemle uyumlu olan davranış faizi yine sabit tutmaktır gibi görünüyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER