Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“5 NİSAN AVUKATLARIN NEFES ALMA GÜNÜDÜR”

Kütahya Baro Başkanı Ahmet

Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam, 5 Nisan Avukatlar Günü’nde konuştu. Avukatlık mesleğinin sorunlarına vurgu yapan Başkan Atam, “Bugün savunmanın dertleşme, kendini ifade etme ve nefes alma günüdür” dedi.

Kütahya Barosu 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla bir kutlama programı düzenledi. Kütahya Adliyesi önünde gerçekleşen program Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam’ın Atatürk Anıtı’na çelenk sunması ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam eden programda konuşan Başkan Atam, “Biz avukatlar için 5 Nisanlar, dünyanın en kadim ve saygın mesleklerinden biri olan savunmanın ve savunmanın çatı örgütü olan baroların, mesleki sorunlarının, meslektaşın ve toplumun sorunlarıyla ilgili olarak görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaştıkları gün olmasıyla da ayrı bir anlam taşımaktadır” dedi.

“AVUKATLIK MESLEĞİ İLE İLGİLİ SORUNLAR ÇÖZÜLEMEDİ”

Avukatlık mesleğinin sorunları ile ilgili konuşan Başkan Atam, birçok sorunun halen çözülemediğini belirtti. Açılan hukuk fakültelerinin yetersiz imkanlarla açıldığını söyleyen Başkan Atam, “Giderek çoğalan hukuk fakültelerine bir sınırlama getirilmeyişi ve buna bağlı olarak mezun sayısındaki artış ve hukuk fakültelerinde bir standardın hala sağlanamamış olması, neticede hukukçuların mesleki yeterliliğin düşmesine neden oluyor. Ayrıca ciddi bir hukuk eğitimi reformunun halen yapılamaması, avukatlıkta staja ve mesleğe kabul aşamalarının, başarı değerlendirmelerinin yapıldığı bir sınav sisteminin bu gün için hala hayata geçirilememiş olması nitelik ve saygınlık kaybı oluşturmakta. Bir kısım zorunlu müdafilik atamalarında ve hatta adli yardım görevlendirmelerinde dahi KDV oranının hala yüzde 18 düzeyinde tutulması, görevimiz nedeniyle bazen ölüm vakıalarıyla sonuçlanan fazlaca şiddet olayıyla karşılaşmamıza rağmen bu konuda yasal bir düzenleme yapılmadı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle günden güne artan avukat intiharları ile karşılaşıyoruz. Ayrıca ilimizde hemen hemen tüm kamu binalarının yenisi yapılmış ve adliyemizin fiziki durumunun yetersizliği yıllardır göz önünde iken, bu sorunun çözümünün en sona bırakılması ve yeterli bir adliye binamızın olmayışı, temeli atılan çevre yolundaki yeni adliye binasının, bundan yıllar sonrası bir yana;  şu an için dahi gereksinimi karşılayamayacak durumda oluşu, aynı zamanda 250 bin nüfuslu bir Anadolu kentinde birbirinden ayrı ve aralarında şehrin ölçeğinde uzak sayılabilecek mesafede ki; Bölcek’de, Sera da ve burası olmak üzere 3 ayrı yerde adliye binasının hizmette olacağı, bununda bir problem olduğu, bu ve benzeri konular olmak üzere her yıl aynı minvalde sorunlarımızı dillendirdiğimi gördüm” diye konuştu.   

“BUGÜN SAVUNMANIN DERTLEŞME GÜNÜDÜR”

5 Nisan’ın avukatlık mesleği için dertleşme, kendini ifade etme ve nefes alma günüdür demiştim” diyen Başkan Atam, şunları kaydetti: Bu sınırlı sürede bunlara bir kez daha değinmek kaçınılmaz bir durum oluyor haliyle.  Avukatlık mesleği üzerinde birçok vasfı taşıyan çok yönlü bir meslektir. Bizler hem kamu hizmeti görürüz ve hem de kendi nam ve hesabımıza çalışırız. Biz avukatlar için önemli olan, mesleğin kamusal niteliğini ön planda tutmaktır. Çünkü Avukatlık mesleği; insanın özgür olmak ve eşit yaşama, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe, statükoya başkaldırışı ve isyanı ile vatandaşın hakkı olanı elde etmek için ihtiyaç duyduğu yardım ve gereksinim karşısında doğmuş ve bizler yardım bekleyen bu kişilerin yanında yer almışızdır. Bu yönüyle görev ve faaliyet alanımız ve sorumluluklarımız önemli olduğu kadar da çok çeşitlidir. Avukatlık mesleğinin kamu hizmeti niteliğinin gün geçtikçe silinerek, özünde  ‘savunma hakkı’ ve ‘hak arama özgürlüğü’ olan mesleğimizin, toplumsal sorunlar ve etik değerlerden daha çok, parasal çıkarlar ve liberal piyasa kurallarına göre yapılanmaya evirildiğini üzülerek görüyoruz. Yargının kurucu unsurlarından biri olan avukatlık mesleğinin göz ardı edildiği, çeşitli şekillerde mesleğin itibarsızlaştırılıp, çeşitli düzenlemelerle mesleğin kamusal yanının ortadan kaldırıldığı saldırganları cesaretlendirdiği ve meslektaşlarımızın toplum nazarındaki itibarını zedeleyip, avukatlığı her türlü saldırıya açık hale getirdiği gözler önündedir.

“HERKESİN HER AN BİR AVUKATA İHTİYACI OLABİLİR”

Tüm hukuk camiasının önemli görevlerinden birisinin keyfiliklerin önlenmesi olduğunu aktaran Başkan Atam, herkesin her an bir avukata ihtiyacı olabileceği gerçeğinin unutulmaması gerektiğini belirtti. Bizler, cesur ve bağımsız olmalıyız” diyen Başkan Atam, “Hiç bir kişinin, grubun ya da siyasi oluşumun etkisinde kalmadan;  adaletin tecellisi, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı için her tür hukuksuzluğa karşı dik bir duruş sergileyerek;  doğrunun ve haklının yanında yer almalıyız. Belirttiğim bu hususlar mesleki menfaatlerimizin korunmasının dahi önünde gelmelidir. Bizler, kamusal faaliyetlerimizi önemsemeli ve toplumsal alana da yönelmeliyiz. Bu, mesleğin saygınlığının da bir gereğidir. Bu bilinçle Kütahya Barosu olarak birçok çalışmamız oldu, birçok yararlı işe de imza attık. Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonumuzun etkin çalışmaları ile şiddet gören, istismara uğrayan kadın ve çocuklarımızın, gerek soruşturma aşamasında ve gerekse dava aşamasında yanlarında yer almaya ve farkındalık çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu güne kadar toplumsal hiçbir olayda sessiz kalmayan Kütahya Barosu, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğunu unutmadan, bünyesindeki 500’ü aşkın avukatın dünya görüşüne saygı duyarak, faaliyetlerine devam etmiştir. Böyle de devam edecektir. Bizim tek bir tarafımız vardır; o da; hukukun üstünlüğü, hak ve adalettir. Bizler “ayrıştırmayı değil bilgilendirip birleştirmeyi tercih ediyoruz. Bunun karşılığında; hukukun da, siyasetin ve siyasetçilerin strateji üretme alanı olarak kullanmamasını isteme hakkını, doğal olarak, kendimizde en tabii hak olarak görüyoruz” diye konuştu.