Nöbetçi Eczaneler
Simav Örencik- Tavşanlı Avcılar köyleri üzerinde Zenit Madencilik tarafından kurulmak istenen siyanürlü altın madenine karşı ÇED olumlu kararının iptali için açılan dava nedeniyle mahkeme heyeti bölgede keşif yaptı. Keşif öncesi köylülerle bir araya gelen CHP Kütahya İl Başkanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz: “Dün Murat Dağı’nda verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Bugün de burada kazanacağız. Murat Dağı’nı teslim etmedik, Eğrigöz Dağını da teslim etmeyeceğiz” dedi.
Keşif öncesinde bir araya gelen heyet, altın madenini istemediklerini belirterek tepki gösterdi. Örencik’te toplanan köylülere, Kütahya Barosu Çevre ve Kent Hukuku üyeleri, Kütahya ve Eskişehir Çevre Derneği üyeleri, CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Erkan Aydın, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, CHP Kütahya İl Başkanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, İyi Parti İl Teşkilatı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş destek verdi.
BAKIR: “SİMAV BELEDİYESİ TALEBİMİZE RAĞMEN MÜDAHİL OLMADI”
Madene karşı yapılan basın açıklamasında ilk sözü alan Kütahya Barosu Çevre Kent Komisyon Başkanı Av. Ali İhsan Bakır oldu. Bakır: “Bizler bugün Simav’ın Örencik köyünde, Tavşanlı’nın Avcılar ve Kavaklı köyü için yapılan bu keşifte Simav Belediyesinin, Simav’ın iktidardaki milletvekillerinin de halkın köylünün yanında olmasını isterdik. Bizler kendilerine Kütahya Barosu Çevre Kent Komisyonu olarak mailler gönderdik. Davaya müdahil olmalarını istedik, maalesef iktidar tarafının belediyeleri bu davaya müdahil olmadılar. Biz hiçbir siyasi beklentimiz, gelecek ülkümüz olmaksızın Baro Çevre Kent Komisyonu olarak köylümüzün ve halkımızın maden yağmasına karşı mücadelesini veriyoruz” diyerek kendilerine destek veren herkese teşekkürlerini iletti.
ŞAHBAZ: “668 HEKTARLIK ALANA OLUMLU ÇED RAPORU VERİLDİ”
Ali İhsan Bakır’ın ardından söz alan CHP Kütahya İl Başkanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ise Simav-Örencik, Tavşanlı-Avcılar köyleri arasında 508 hektarı orman arazisi olmak üzere toplam 668 hektarlık alanda siyanürlü altın madeni için olumlu ÇED raporu verildiğini söyledi. Şahbaz: “Bizler vatanımızı, dağlarımızı, suyumuzu, doğamızı, yaşam kaynağımızı ve bizden sonra bu topraklarda binlerce yıl yaşayacak olan neslimizi; zehire, ağır metal kirlenmesine ve madenler tarafından yaşam kaynaklarının yok edilmesine karşı korumak için buradayız” dedi.
BİRİNCİ DERECE FAY HATTI ÜZERİNE KURULACAK
Altın madeni yapılacak önemli özelliklerinin olduğuna dikkat çeken Başkan Zeliha Aksaz Şahbaz: “Burası suları açısından çok zengin bir bölge ve Susurluk Havzasının doğduğu nokta. Buranın akarsuları Balıkesir, Kütahya ve Bursa illerine giderek oradaki verimli ovalarımızı suluyorlar. Maden işletmesi kurulmak istenen bölge Simav Akşehir fay sistemi üzerinde. Birinci derece deprem belgesinde ve işletmenin altında iki tane aktif fay var. Burada kurulacak olan altın madeni işletmesi sonucunda siyanürlü atıkların depolandığı havuzların yıkılma ve Susurluk Havzasını zehirleme tehlikesi var. Onun için biz burada bu eşsiz doğa parçasında tarım yapılan, doğal hayvancılık yapılan ve endemik bitkileriyle korunması zorunlu olan memelileri, kuşları, sürüngenleri, çatak koruma alanındaki kızıl geyikleriyle buranın ortadan kaldırılmasına izin vermiyoruz ve vermeyeceğiz. Dün Murat Dağı’nda verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Bugün de burada kazanacağız. Murat Dağı’nı teslim etmedik, Eğrigöz dağını da teslim etmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
PALA: “MÜCADELENİZ MÜCADELEMİZDİR”
Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise madenlerin çevresinde yaşayan insanların bir süre sonra atalarının topraklarını terk etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Pala: “Biz bu topraklarda yaşamak isteyen, sağlıkları bozulmasına karşı hep birlikte direniş gösteren bütün yurttaşların yanında olmaya devam edeceğiz. Sizleri atalarınızın mezarlarından ayırmaya çalışan bu şirketlerin doymak bilmeyen kar hırsına karşı, sizin yanınızda sürekli size destek olmak için burada bulunmaya devam edeceğiz. Mücadeleniz mücadelemizdir” ifadelerini kullandı.
AYDIN: “SONUNA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Bursa Milletvekili Erkan Aydın ise: “Bizler Bursa’da, Türkiye’nin dört bir yanında nasıl köylünün vatandaşımızın yanındaysak bugün de burada sizlerle birlikte mücadele etmeye geldik. Kütahya’nın Simav’ı, Tavşanlı’sı, Gediz’i velhasıl bütün ilçeleri, dağı, taşı, toprağı şu anda madencilere peşkeş çekilmiş durumda. Dün Gediz’deydi, bugün burada, yarın Tavşanlı’da. Hükümet, 20 yıllık yanlış politikaları, yandaşı zengin etme politikaları sonucunda artık kaynağın tükendiği, paranın kalmadığı yerde köylünün, ülkenin vatandaşlarının toprağına gözü dikti ve yabancılara peşkeş çekiyor. Ne uğruna? Kötü yönetimin bedelini ödetmek uğruna. Düzgün yönetseydi bugün burada siyanürü konuşacak olmayacaktık. Ama sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
KASAP: “ZENİT KÜTAHYA’YI TERK ET”
Köylülere madene izin verilmeyeceği sözünü veren Kütahya Milletvekili Dr. Ali Fazıl Kasap: “Hepinize şu sözü veriyorum: ‘Zenit Kütahya’yı terk et diyeceğiz, Kütahya’yı terk et, Örencik’i terk et’ diyeceğiz. Bakın bir savaş oldu ama bu siyanürün etkisi savaştan daha fazla. Ben Emet ilçesindenim. Bakın Emet’te şu anda sular içilemiyor. Kanser oranı çok yüksek. Kütahya merkezde neyi başardıysak, Seyitömer’de neyi başardıysak çevreyle ilgili, Murat Dağında neyi başardıysak burada da başaracağız. Bu yağmurda, bu karda burayı savunmak için gelen herkese teşekkür ediyorum. Zenit Kütahya’yı terk et” ifadelerini kullandı.
AKÇAKAYA: “LÜTFEN BU YANLIŞTAN DÖNÜN”
Örencik köyü sakinlerinden Seyfi Akçakaya da bir açıklama yaparak madeni istemediklerini vurguladı. Köylünün geçimini ekolojik tarımla sağladığını aktaran Akçakaya: “Köyümüzü burada madene bırakamazdık. Onun için gerekli yerlerde hukuksal mücadelemizi başlattık. Atalarımızın kemiklerinin sızlamaması için, mezar taşlarının kaybolmaması için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Siyanür çukuru haline getirmeyeceğiz. Eğrigöz dağını kimse projelendiremez. Bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor. Lütfen bu yanlıştan dönün. Bu projelere onay vermeyin. Bu projelere imza veren, imza atan bürokratlara da sesleniyorum. Lütfen bu yanlıştan dönün. Elinizi vicdanınıza koyun. Burada yaşam alanı olan canlılar var” diyerek tepkisini belirtti. Konuşmaların ardından keşif için köye gelen mahkeme heyeti, köy kahvesinde köylüler ile konuşup çevre incelemesinde bulundu.