5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında yapılan uyarılarda, sadece dış ortam değil, evde solunan havanın da sağlığa zararlı olabileceği vurgulandı. Uzmanlar, ev ortamında oluşan kirleticilerin solunum yolları hastalıkları başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olabileceğine dikkat çekti.
Hava kirliliği, her yıl dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığını tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, hava kirliliği yaklaşık 7 milyon kişinin erken ölümüne yol açıyor. Bu sorunun yalnızca dış ortamla sınırlı olmadığı, iç mekanlarda da ciddi bir risk taşıdığı belirtiliyor.
KİRLİ HAVA EVİN İÇİNDE NASIL OLUŞUR?
Temizlik ürünlerinden buharlaşan kimyasallar, pişirme sırasında çıkan duman, yetersiz havalandırma, duvarlarda oluşan küf mantarları ve aşırı nem gibi unsurlar, iç ortam hava kalitesini düşürüyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan bireyler, evdeyken de solunum yolu rahatsızlıklarına yol açabilecek düzeyde kirli havaya maruz kalabiliyor.
Solunum sistemi hassas olanlar, çocuklar, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf bireyler bu durumdan daha fazla etkileniyor. Bu nedenle evde alınacak basit önlemler bile büyük fark yaratabiliyor.
HANGİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Uzmanlar, evde iç hava kalitesini artırmak için bazı basit ama etkili yöntemleri şöyle sıralıyor:
-
Pencerelerin düzenli olarak açılması,
-
Kimyasal içeriği düşük veya doğal temizlik ürünlerinin tercih edilmesi,
-
Ortam neminin kontrol altında tutulması,
-
Küf oluşumuna karşı önlem alınması,
-
Havalandırma sistemlerinin düzenli temizliği.
Temiz hava, yalnızca çevresel değil, halk sağlığı açısından da temel bir ihtiyaç olarak görülüyor. Uzmanlar, bireysel farkındalıkla birlikte toplumsal düzeyde de iç hava kalitesine yönelik bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini ifade ediyor.
"Soluduğumuz hava, sağlığımızı belirleyen en önemli faktörlerden biri. Temiz hava hakkı, herkes için vazgeçilmez bir yaşam hakkıdır."




