Toplumda görülme oranı yüzde 12-13’e ulaşan böbrek taşı hastalığı, yaşam kalitesini düşüren yaygın bir sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, taş oluşumunu tetikleyen faktörler ve modern tedavi yöntemlerine ilişkin önemli bilgiler verdi.


BÖBREK TAŞI TÜRKİYE'DE YAYGIN BİR SORUN HALİNE GELDİ

Böbrek taşı, idrar yollarında mineral ve tuz birikimi sonucu oluşan katı kitlelerdir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, Türkiye'de böbrek taşı görülme sıklığının yaklaşık %12-13 olduğunu belirtti. Bu oran, ülkede 10 milyondan fazla bireyin taş hastalığıyla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Genetik yatkınlık, protein ağırlıklı beslenme ve yetersiz sıvı tüketimi gibi faktörlerin bu yaygınlıkta önemli rol oynadığı ifade edildi.

Böbrek taşı oluşumunu önlemede en etkili yöntemlerden biri sıvı tüketimidir. Prof. Dr. Atış, günlük sıvı alımının en az 2,5 litre olması gerektiğini vurgulayarak bu miktarın gün içine eşit aralıklarla yayılması gerektiğini söyledi. Özellikle sıcak havalarda terleme ile artan sıvı kaybı, taş oluşumu riskini daha da artırabileceğinden su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Beslenme düzeninin de taş oluşumunda belirleyici olduğu belirtilmiştir. Uzmanlar, tuzun yemeklere ekstra eklenmemesi ve protein tüketiminin sınırlanması gerektiğini vurguluyor. Örnek olarak, 70 kiloluk bir bireyin günlük protein ihtiyacının yaklaşık 70 gram ile sınırlı olması öneriliyor. Aşırı protein tüketimi, idrarda kalsiyum ve ürik asit miktarını artırarak taş oluşumunu tetikleyebilir.


HER BÖBREK TAŞI ANELİYAT GERETİRMEZ

Prof. Dr. Atış, her böbrek taşının cerrahi müdahale gerektirmediğine dikkat çekti. Eğer taş, idrar akışını engellemiyor, enfeksiyon oluşturmuyor ya da ağrı yapmıyorsa tedavi gereksiz olabilir. Ancak bu belirtilerden herhangi biri mevcutsa mutlaka uzman bir üroloji hekimi tarafından değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.


MODREN TAŞ KIRMA VE KAPALI CERRAHİ YÖNTEMLER ÖNE ÇIKIYOR

Günümüzde böbrek taşı tedavisinde kapalı ve minimal invaziv yöntemler ön plandadır. Prof. Dr. Atış, 2 cm’den küçük taşlar için şok dalgalarıyla taş kırma (ESWL) yönteminin sıklıkla tercih edildiğini belirtti. Uygun olmayan durumlarda ise idrar yolundan girilerek lazer ile taşın toz haline getirildiği endoskopik yöntemlerin etkili sonuçlar sağladığı ifade edildi. Daha büyük taşlar için ise bel bölgesinden 1 cm’lik kesiyle yapılan girişimlerle taşlar başarılı şekilde çıkarılabilmektedir.

Turunçgilde pestisit tehlikesi; portakal ve mandalinayı böyle arındırın
Turunçgilde pestisit tehlikesi; portakal ve mandalinayı böyle arındırın
İçeriği Görüntüle


KORUYUCU TEDBİRLERLE TEKRAR OLUŞUM ENGELLENEBİLİR

Böbrek taşının tekrar etmesini önlemek için koruyucu önlemler büyük önem taşır. Taş analizine göre planlanan ilaç tedavileri, idrardaki mineral dengesini düzenleyerek yeni taş oluşumunu engelleyebilir. Buna ek olarak, dengeli beslenme, yeterli fiziksel aktivite, vücut ağırlığının kontrolü ve düzenli doktor kontrolleri böbrek sağlığını korumada etkili stratejiler arasında yer almaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi