Pandemi sürecinde dünya genelinde büyük kayıplara neden olan COVID-19 virüsü, şimdi umut verici bir tedavi yöntemi olarak değerlendiriliyor. ABD’li bilim insanları, SARS-CoV-2 virüsünün bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılabileceğini gösteren yeni bir keşif yaptı.

Ayağınızda ağrı varsa dikkat! Uzmanlar uyardı Ayağınızda ağrı varsa dikkat! Uzmanlar uyardı

SARS-CoV-2 ve Kanser Hücreleri Arasındaki İlişki

Araştırmalarda, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün bağışıklık sisteminde kanserle mücadele eden belirli hücreleri harekete geçirdiği gözlemlendi. Virüsün RNA yapısının, "uyarılabilen klasik olmayan monositler" (I-NCM’ler) olarak adlandırılan özel bir hücre türünü aktive ettiği keşfedildi. Bu hücrelerin, kanser hücrelerine saldırarak tümörlerin küçülmesine yol açtığı belirtildi.

Kanser Tedavisinde Yeni Bir Yöntem

Bilim insanları, bu özel hücrelerin, mevcut tedavilere direnç gösteren kanser türlerinde kullanılabileceğini düşünüyor. SARS-CoV-2'nin şiddetli enfeksiyonları sırasında aktive olan bu hücreler, bir ilaç yardımıyla kanserle savaşmak için yeniden programlanabilir. Araştırma kapsamında melanom, akciğer, meme ve kolon kanseri gibi farklı türlerde olumlu yanıtlar elde edildiği ifade edildi.

İleri Aşamadaki Kanserler İçin Umut

Her ne kadar araştırmalar henüz erken aşamada olsa da, bu yöntemin diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen ilerlemiş kanser vakalarında yeni bir umut olabileceği belirtiliyor. Hayvanlar üzerinde yapılan denemelerde elde edilen olumlu sonuçlar, bu yaklaşımın insanlar üzerinde de uygulanabilirliği için çalışmalara hız kazandırdı.

Geleneksel Tedavilerin Ötesinde Bir Seçenek

COVID-19 virüsünden elde edilen bu özel hücrelerin, geleneksel tedavilere yanıt vermeyen hastalar için yeni bir tedavi yolu açabileceği düşünülüyor. Bu gelişme, kanser tedavisinde devrim yaratabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.

Pandeminin getirdiği zorlukların ardından, SARS-CoV-2 virüsünün bu tür bir kullanım alanı bulması, bilim dünyasında heyecan yaratan bir gelişme olarak öne çıkıyor. Araştırmaların ilerleyen dönemlerde daha somut sonuçlar ortaya koyması bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ