Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlar, bakteriler ve mikroplar gibi dış etkenlerden korur. Ancak bu sistemdeki sorunlar, vücudu hastalıklara karşı savunmasız hale getirebilir. Bağışıklık sisteminin çökmesi, depresyon, saç dökülmesi, dikkat bozukluğu ve çeşitli bölgelerde ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bunun yanı sıra, aşırı çalışan bağışıklık sistemi, kendi dokularını yabancı olarak algılayarak otoimmün hastalıklara yol açar.

Sağlık Bakanlığından ağız ve diş sağlığı uyarısı Sağlık Bakanlığından ağız ve diş sağlığı uyarısı

OTOİMMÜN HASTALIKLAR VE BELİRTİLERİ

Otoimmün hastalıklar, vücudun birçok alanını etkileyebilir. Bu hastalıklar arasında:

  1. Romatoid Artrit: Eklem dokularına zarar veren kronik bir inflamatuar bozukluktur.
  2. İnflamatuar Bağırsak Hastalığı (IBD): Crohn hastalığı ve Ülseratif koliti içerir, nedeni tam olarak bilinmemektedir.
  3. Multipl Skleroz (MS): Merkezi sinir sistemini etkileyen kronik bir hastalıktır.
  4. Tip 1 Diyabet: Vücudun insülin üretimini azalttığı bir durumu tanımlar.
  5. Guillain Barre Sendromu: Sinirlere saldıran nadir bir hastalıktır.
  6. Sedef Hastalığı: Cilt hücrelerinin aşırı çoğalması ile ortaya çıkan bir cilt bozukluğudur.
  7. Graves Hastalığı: Tiroid hormonunun aşırı üretimine yol açan bir bağışıklık hastalığıdır.
  8. Hashimoto Tiroiditi: Tiroit bezinin iltihaplanması ile sonuçlanan bir hastalıktır.
  9. Myastenia Gravis: İskelet kaslarının zayıflamasına neden olan kronik bir hastalıktır.
  10. Vaskülit: Damar iltihabı olarak bilinen, kan damarlarına zarar veren bir durumdur.

TEDAVİ ŞEKİLLERİ

Otoimmün hastalıkların tedavisi, bağışıklık sisteminin aşırı çalışan unsurlarını azaltmaya yönelik stratejiler içermektedir. Her hastalığın tedavi yöntemleri farklılık gösterebilir; ancak genel olarak ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde cerrahi müdahale gibi seçenekler bulunmaktadır.

Sonuç olarak, otoimmün hastalıklar bağışıklık sisteminin dengesizliği sonucu ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıkların belirtilerinin erken fark edilmesi ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması, bireylerin yaşam kalitesini artırmak açısından büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: HABER MERKEZI