Parkinson hastalığı, beynin dopamin üreten bölgelerinde meydana gelen hücre hasarı sonucu ortaya çıkan, ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Titreme, hareketlerde yavaşlama, kas sertliği ve denge kaybı gibi motor belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca uyku bozuklukları, depresyon, kabızlık gibi non-motor belirtiler de sıkça görülür. Hastalık genellikle 60 yaş civarında başlar ve erkeklerde daha sık görülür.
YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ UMUT VADEDİYOR
Parkinson tedavisinde ilk adım genellikle dopamin etkisi gösteren ilaçlardır. Ancak zamanla bu ilaçlar yetersiz hale gelebilir. Bu noktada cerrahi yöntemler devreye girer. Son yıllarda beyin pili tedavisi, özellikle titreme ve hareket kısıtlılığı gibi şikayetlerde belirgin düzelme sağlamaktadır.
Ayrıca bilimsel araştırmalar, Parkinson tedavisinde kök hücre tedavisi, hücre nakli, gen tedavileri, büyüme faktörleri ve aşı çalışmaları gibi yenilikçi yöntemlerin umut verici sonuçlar sunduğunu ortaya koymaktadır.
BESLENME VE YAŞAM TARZI DA ÖNEMLİ
Parkinson hastalarının sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenine sahip olması önemlidir. Sebze, meyve ve zeytinyağlı yiyeceklerle beslenmek; kalsiyum ve D vitamini seviyelerini kontrol ettirmek gerekir. Kemik sağlığını korumak için süt, yoğurt ve peynir tüketimi önerilir. B6, B12 ve E vitaminleri de beyin sağlığı açısından destekleyici olabilir.
Parkinson hastalığı beş aşamada ilerler. İlk evrede belirtiler hafif olurken, son evrede hasta yatağa bağımlı hale gelebilir. Ancak her hasta bu evreleri aynı sırayla geçmeyebilir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle yaşam kalitesi artırılabilir. Parkinson hastalığı ile mücadelede erken teşhis, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir. Geliştirilen yeni tedavi yöntemleri ise hastalığın geleceği için umut vadediyor.