Kış aylarında günlerin kısalması, vücudun biyolojik işleyişini yöneten sirkadiyen ritmi doğrudan etkiliyor. Havanın erken kararmasıyla birlikte metabolizma da doğal olarak yavaşlıyor. Bu durum, özellikle akşam yemeğinin geç saatlere kalmasıyla kan şekeri üzerinde belirgin etkilere yol açabiliyor. Yapılan araştırmalar, geç akşam yemeğinin kan şekerini %20’ye kadar yükseltebildiğini ve yağ yakımını azalttığını ortaya koyuyor.
Limerick Üniversitesi Spor Beslenmesi Profesörü Catherine Norton, The Conversation’daki değerlendirmesinde, yemek yeme zamanlamasının en az yemeğin içeriği kadar önemli olduğunu vurguluyor. Norton’a göre öğün saatlerini biyolojik ritme uyumlu hâle getirmek, metabolizma sağlığını ciddi ölçüde iyileştirebilir.
ARAŞTIRMALAR GEÇ YEMENİN RİSKLERİNİ DOĞRULUYOR
2020 yılında yayımlanan bilimsel bir çalışmada, akşam yemeğini 22.00’de tüketen katılımcıların, aynı öğünü 18.00’de yiyenlere göre kan şekeri seviyelerinin %20’ye kadar daha yüksek, yağ yakımının ise %10 daha düşük olduğu belirlendi. Üstelik bu fark, bireylerin yatış saati aynı olsa bile ortaya çıktı.
Bu sonuçlar, vücudun gecenin ilerleyen saatlerinde sindirim ve metabolizma yerine dinlenme moduna geçtiğini, geç yemek yemenin ise doğal işleyişi bozarak uyku düzenini ve hormon salgısını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Düzensiz yemek saatlerinin obezite, Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskini artırdığı biliniyor.
UZMANLAR: AKŞAM YEMEĞİ EN GEÇ 20.00’DE BİTMELİ
Her bireyin yaşam ritmi farklı olsa da uzmanlara göre sağlıklı bir genel kural mevcut: Akşam yemeği en geç saat 20.00’de tamamlanmalı. Uzman Norton, yemek yeme ile uyku arasına 2–3 saatlik bir boşluk bırakmanın metabolik sağlık için oldukça faydalı olduğunu belirtiyor.
Günlük kalori alımının büyük bölümünün, ışığın daha fazla olduğu saatlere yani kahvaltı ve öğle yemeği arasına taşınması öneriliyor. Bu yaklaşım, hem sindirimi kolaylaştırıyor hem de sirkadiyen ritmin doğal akışını destekleyerek daha dengeli bir enerji dağılımı sağlıyor.





