Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun durması veya kesilmesi durumudur ve bu durum yalnızca uyku kalitesini bozmakla kalmaz, aynı zamanda birçok ciddi sağlık sorununu da beraberinde getirebilir.
Yapılan araştırmalar, uyku apnesinin, özellikle Alzheimer ve kalp hastalıkları gibi önemli sağlık problemleriyle ilişkilendirildiğini göstermektedir. Bu durum, erken tanı ve tedavi edilmediğinde daha da ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
UYKU APNESİNİN BEYİNDEKİ ETKİLERİ
Uyku apnesi, beynin yeterince oksijen alamamasına neden olabilir. Özellikle hipokampus gibi hafıza ve öğrenme süreçlerinde kritik rol oynayan alanlar, oksijen eksikliği nedeniyle zarar görebilir. Bu durum, zamanla Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların gelişme riskini artırabilir.
Uzmanlar, uyku apnesinin, beynin işlevlerini olumsuz yönde etkileyerek bilişsel bozulmalara yol açabileceğini ifade etmektedir. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Sinem İliaz, "Uyku apnesi, beynin oksijen alımını engelleyerek bu tür hastalıkların seyrini hızlandırabilir" demektedir
UYKU APNESİ VE KALP HASTALIKLARI RİSKİ
Uyku apnesi, kalp sağlığını da doğrudan etkileyebilir. Uyku sırasında solunum durması, vücudun oksijen alımını keserek kalp atış hızında değişikliklere ve yüksek tansiyon gibi kardiyovasküler problemlere neden olabilir. Uzmanlar, tedavi edilmeyen uyku apnesinin, kalp damar hastalıkları ve felç riskini artırabileceğini vurgulamaktadır.
Memorial Ataşehir Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanları, "Uyku apnesi, yalnızca uyku kalitesini bozan bir durum değil, aynı zamanda kalp ve beyin damar hastalıkları için de ciddi bir tehdit oluşturuyor" şeklinde uyarıda bulunmaktadır.
UYKU APNESİNİN BELİRTİLERİ VE ERKEN MÜDAHALE
Uyku apnesinin belirtileri, genellikle gece boyunca solunumun durması, horlama, sık tuvalete gitme ve sabahları yorgun kalkma gibi durumlardır.
Bu belirtiler, hastanın gündüz aşırı uyku hali, konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik gibi sorunlar yaşamasına yol açabilir. Uzmanlar, uyku apnesinin erken tanısının, Alzheimer ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık problemleriyle bağlantılı riskleri azaltabileceğini belirtmektedir. Bu nedenle, belirtileri fark eden kişilerin bir uzmana danışarak erken tanı alması büyük önem taşır.