Afyonkarahisar’ın Sülümenli beldesinde yaşayan Şerife, Hatice ve Özlem Eroğul, 7 yıldır koruyucu aile olarak 3 çocuğun eğitim ve sosyal ihtiyaçlarıyla yakından ilgileniyor. Hatice Eroğul, daha önce bir çocuğa koruyucu ailelik yapmış ve bu deneyimi, eltileri Şerife ve Özlem Eroğul’a da ilham vermiş. Üç aile üyesi, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurarak koruyucu aile olma sürecine girmiş.
BAĞ KURMANIN ÖNEMİNİ VURGULUYORLAR
Hatice Eroğul, koruyucu aile olarak evlerine aldıkları 5 yaşındaki oğlunun otizmli olduğunu öğrendiklerinde, tedavi sürecine başladıklarını ifade etti. Eroğul, “Oğlumla aramdaki bağ, kan bağı değil, can bağı. Bağımız çok güçlü. Eşim de bu süreçte bana büyük destek verdi,” diyerek, koruyucu ailelik sürecinde oluşturdukları güçlü bağı vurguladı.
Şerife Eroğul, 4 çocuk annesi olarak, Hatice’nin tavsiyesiyle koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirtti. Eroğul, “Eltilerimle üç kız kardeş gibiyiz. Evlerimiz de yakın, bu yüzden çocuklarımız kardeş gibi büyüyor,” dedi. Şerife Eroğul, beldelerinde bazı kişilerin ağır sorumluluklardan bahsetmesine rağmen, özellikle özel çocuklar ile ilgili gösterdikleri özverinin altını çizdi.
Özlem Eroğul, 7 yıl önce koruyucu aile oldukları oğlunun da özel bir çocuk olduğunu belirterek, ailesinin kendilerini bu süreçte çok desteklediğini ifade etti. “Çocukta aile özlemi vardı, bana çok sevgi gösteriyor,” diyen Özlem Eroğul, koruyucu aile olmanın zorluklarına rağmen, süreçten son derece memnun olduklarını söyledi.
BÜYÜKLERİN DE DESTEĞİ BÜYÜK
Koruyucu ailelerin kayınvalidesi Nasiye Eroğul (72), çocukları torunları gibi sevdiğini belirterek, “Herkesin koruyucu aile olmasını isterim. Yavrular ailede büyüsün,” dedi. Eltilerinin ve torunlarının mutlu olduğunu gören Nasiye Eroğul, “Eğer genç olsaydım, ben de alırdım,” diyerek, koruyucu aileliğin önemine dikkat çekti.
Eroğul ailesi, dayanışma ve sevgi ile çocukların gelişimine katkı sağlıyor. Her üç eltinin de koruyucu aile olarak gösterdiği örnek, başkalarına da ilham kaynağı oluyor.
