Eskişehir'de bir girişimci, sanat ve mühendisliği birleştirerek sağlık eğitimleri için yerli imkânlarla ürettiği yapay uzuvları dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor.
Tepebaşı ilçesindeki Baksan Sanayi Sitesi'nde faaliyet gösteren firma, gerçek insan dokusuna oldukça yakın yapay kol, bacak ve gövde simülatörleri geliştiriyor. Firma sahibi Onur Ata, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünden mezun olduktan sonra başladığı plastik makyaj ve hareketli heykel üretimini tıbbi eğitim alanına taşıdı.
SANATTAN SAĞLIK EĞİTİMİNE UZANAN BİR YOLCULUK
Onur Ata, mevcut eğitim materyallerindeki eksiklikleri gözlemleyerek AR-GE çalışmalarına yöneldi.
- 3D yazıcılarla üretilen yapay uzuvlara
- Ten rengine yakın silikon kaplamalar
- Hareketli parçalar ve
- Senaryoya özel yazılım kartları eklendi.
Bu sayede ürünler, uzaktan kumanda veya tablet ile senaryoya uygun şekilde kontrol edilebiliyor. Kanama, yara tıkama, pansuman ve benzeri travma müdahaleleri için birebir gerçeklikte eğitim yapılmasına olanak sağlıyor.
7 ÜLKEYE İHRACAT EDİLİYOR
Yerli üretim simülatörler bugün;
Polonya, Almanya, Rusya, Ukrayna, İsviçre, İtalya ve İspanya gibi ülkelere ihraç ediliyor.
Kullanıcılar arasında askeri birlikler, itfaiyeler, sağlık kuruluşları ve tıp eğitim kurumları yer alıyor.
SİMÜLASYON EĞİTİMİNDE YENİ DÖNEM
Simülatörleri eğitimlerinde aktif olarak kullanan emekli SAT komandosu Hakan Çalışkan, bu ürünlerin pratik reflekslerin geliştirilmesinde büyük öneme sahip olduğunu belirtiyor:
“Gerçek bir yaralanma senaryosunu canlı bir insan üzerinde uygulayamazsınız. Bu simülatörlerle, baskı ve stres altında doğru müdahaleyi refleks haline getirebiliyoruz.”
Çalışkan, 5 yılda 250 kursiyere uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalı eğitim verdiklerini de ekliyor.
YENİ MODELLER YOLDA
Firmanın geliştirdiği modeller arasında:
- Yara müdahalesine uygun gövde ve uzuvlar
- Giyilebilir simülatörler
- İğne, enjeksiyon ve kan alma uygulamaları için yapay damarlı eğitim kolları yer alıyor.
Onur Ata, modelleri çeşitlendirmek için AR-GE çalışmalarının sürdüğünü belirtiyor. Mekanikten görsel detaylara kadar tüm süreçlerin yerli mühendis ve sanatçılarla yürütüldüğünü vurguluyor.



