Bilim insanları, yemek saatlerini daha erkene kaydırmanın, obeziteye genetik yatkınlığı olan bireylerde kilo alımını engellemeye yardımcı olabileceğini ortaya koydu.

Yeni yayımlanan bir çalışma, diyet sonrası kilo koruma sürecinde erken yemek yemenin, yüksek genetik riske sahip yetişkinlerde uzun vadede olumlu etkiler yaratabileceğini gösteriyor.

Turunçgilde pestisit tehlikesi; portakal ve mandalinayı böyle arındırın
Turunçgilde pestisit tehlikesi; portakal ve mandalinayı böyle arındırın
İçeriği Görüntüle

Obesity (Obezite) adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada, yemek saatinin geç saatlere kaymasının, genetik olarak obeziteye yatkın bireylerde kilo kontrolünü zorlaştırdığı ifade ediliyor. Özellikle öğünlerin ortalama zamanlamasında (kahvaltı ve akşam yemeği arasındaki ortalama süre, atıştırmalıklar dahil) her bir saatlik gecikmenin, vücut ağırlığının korunmasında olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulanıyor.

YEMEK ZAMANLAMASI VE METABOLİZMA ARASINDAKİ İLİŞKİ

Yemek zamanlaması, bireyin metabolizması, enerji harcaması ve vücut ağırlığını düzenleme süreçleri üzerinde etkili olan bir yaşam tarzı faktörü olarak kabul ediliyor. Ayrıca yemek saatleri, vücudun sirkadiyen ritimlerini düzenleyen zamanlayıcılar (zaman ipuçları) olarak da rol oynayabiliyor. Yemek saatlerindeki değişiklikler, metabolik işlevlerin ritmini etkileyerek obezite dahil olmak üzere kardiyometabolik sorunlara yol açabiliyor.

Bireylerin yemek zamanlamasına verdiği metabolik tepkiler farklılık gösterebiliyor. Bazı bireyler için belirli yemek zamanlama stratejileri faydalı olurken, bazıları için aynı etki gözlemlenmeyebiliyor. Bu nedenle, kişinin genetik yapısının bu metabolik değişimlere etkisini anlamak büyük önem taşıyor.

Obezite riskinde genetik faktörlerin etkisi büyüktür. Bugüne kadar birçok genin obezite riskini artırdığı belirlenmiştir. Araştırmacılar, bireyin genetik yatkınlığını değerlendirmek için poligenik risk skoru (PRS) adı verilen bir yöntem kullanır. Ancak yalnızca genetik faktörler değil; genetik ve yaşam tarzı etkenlerinin karmaşık etkileşimleri de obezite riskini belirler.

Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda genellikle öğün içeriği (ne yendiği) yemek zamanlamasından daha çok incelenmişti. Bu çalışma ise özellikle obeziteye genetik yatkınlığı farklı düzeylerde olan bireylerde yemek zamanlamasının etkilerini ortaya koymayı amaçlıyor.

Erken Saatlerde Yemek Yeme, Obezite Riskini Azaltabilir1

ARAŞTIRMANIN DETAYLARI

Araştırma, İspanya'da yer alan altı farklı kilo verme kliniğinde tedavi gören 1.195 fazla kilolu ve obez yetişkini kapsıyor. Bu bireyler, Obesity, Nutrigenetics, Timing and Mediterranean (ONTIME) adlı çalışmaya dahil edildi.

Katılımcılar, yemek zamanlamalarına göre “erken yiyenler” ve “geç yiyenler” olarak iki gruba ayrıldı. Genetik obezite riskini belirlemek amacıyla beden kitle indeksi (BKİ) için poligenik risk skorları hesaplandı.

Yemek saatinin katılımcıların BKİ’si, kilo verme başarısı ve uzun vadede kilonun korunması üzerindeki etkisi istatistiksel analizlerle değerlendirildi. Ayrıca yemek zamanlamasının, daha önceden bilinen 97 obeziteyle ilişkili genetik varyantla etkileşimi incelendi.

Araştırmacılar, aktif diyet tedavisi sürecinde yemek saatleri ile genetik risk skorlarının kilo verme oranı veya hızı üzerinde anlamlı bir etkileşimi olmadığını belirledi. Ancak bu etki, başlangıçtaki BKİ düzeyinde ve uzun vadede yeniden kilo alma sürecinde kendini gösterdi.

Türkiye'nin 2024'Te En Çok Tercih Edilen Yemekleri Açıklandı1

ÖNE ÇIKAN BULGULAR

Araştırma, yemek zamanlaması ile BKİ arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Bu ilişki; toplam enerji alımı, fiziksel aktivite, uyku süresi, eğitim düzeyi ve makro besin (karbonhidrat, protein, yağ) tüketimi gibi olası karıştırıcı faktörler kontrol altına alındıktan sonra bile geçerliliğini korudu.

Tedavi sonrası ortalama 12 yıl süren takip döneminde, her bir saatlik yemek zamanlaması gecikmesi, vücut ağırlığında %2.2 oranında artışla ilişkilendirildi. Bu durum, kilo verme sonrasında uzun vadeli kilo kontrolünün bozulduğunu gösterdi.

Ayrıca, yüksek genetik obezite riski taşıyan bireylerde her saatlik geç yemek yeme davranışı, 2 kg/m²’nin üzerinde BKİ artışıyla ilişkilendirildi. Bu etki, orta veya düşük genetik risk grubundaki bireylerde görülmedi. Genel olarak genetik risk ile yemek zamanlaması arasında anlamlı bir korelasyon bulunmadı.

İncelemeler sırasında, yemek zamanlaması ile BKİ arasında farklı yönlerde etkileşen iki genetik varyant belirlendi. Bu varyantların, kişiye göre obeziteye karşı koruyucu ya da risk artırıcı etkiler gösterebileceği tespit edildi.

Kaynak: Haber Merkezi