Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BARO BAŞKANIMIZDAN RİCAM OLACAK KÜTAHYA’DA BİR” AVUKAT EVİ” GÜZEL BİR FİKİR AMA TAVŞANLI’DA DA BARO ÜYELERİNİN DAR SALONUNU DA BİR GÜNDEME GETİRSEK DERİM

Tavşanlı Adalet Sarayı kulakları çınlasın zamanın Tavşanlı Başsavcısı Cevat Barutçu döneminde hizmete girdi. Sevgili Barutçu bu binanın her karışında ayak izi, parmak izi olan efsanesidir. Allah kendisinden razı olsun; böyle bir bina için mesai bitiminde bile inşaat alanından ayrılmadı. Çoğu kez öğle yemeklerini müteahhit firma yetkilileriyle, usta, kalfa ve işçileriyle, teknik görevlilerle yedi. Bazen bu yemeklerde ben de bulundum. Doktor eşini zaman zaman arayıp: “Başsavcımı bulamıyorum” dediğimde: “Bülent Bey bulursanız bana da haber verirseniz sevinirim. Çünkü ben de kendisini bulamıyorum” yanıtını vermişti.

Kütahya Barosu’nun yeni başkanı, değerli hukukçu Av. Edip İlkay Sunay’ın Kütahya Ekspres’te açıklamalarını okudum. Yeni bir “Avukat Evi” için çalışmaları olduğunu ifade etmişler. Bu gerçekten güzel bir düşünce. Sevindim. Ama aklıma Tavşanlı Adalet Sarayı geldi. Bu binada Kütahya Barosu üyesi değerli avukatlarımız için maalesef yeterli oturma ve çalışma alanı mevcut değil. Nereden biliyorum? Örneğin yeni adli yıl açılışı münasebetiyle Cumhuriyet Alanında yapılan töreni müteakip doğruca adalet sarayına gelirdik. Özellikle avukatlara tahsis edilen mini salonda mevcut 15-20 sandalyeye oturmak için hamle yapardık. Sandalye bulanlar mutlu, ayakta kalanlar mutsuz olurdu. Münavebe ile oturulur kalkılırdı. Böyle mi olmalı? Bugün Tavşanlı’da avukat sayısı 100’ün üzerindedir. Bu avukatların tamamı Kütahya Barosu üyesi avukatlardır. Bir de duruşmalar nedeniyle dışarıdan gelen avukatlar olmaktadır. Nezaketen bunlara yer gösterilmekte, yer bulamayan avukat arkadaşlar, adalet sarayı karşısındaki kafeye geçmek zorunda kalmaktadırlar. Benim halen avukat öğrencilerim var. Sağ olsunlar ziyaretlerimde nezaket gösterip oturdukları sandalyeyi bana veriyorlar. Bu da beni üzüyor. Gerçi pandemiden bu yana Tavşanlı’ya gidemedim ama bu Tavşanlı’ya hiç gitmeyeceğim anlamına gelmez. Netice itibariyle ben de bir hâkim ve avukat çocuğuyum. Ben de bu duruma üzülüyorum. Üstelik Tavşanlı’da ağır ceza teşkilatı var. Sevgili Sunay’dan istirhamım şudur; Tavşanlı Adalet Sarayı’na 100 metre mesafede eski Tavşanlı F Tipi Cezaevi’nin arsası bulunmaktadır. Bu arsaya bir bina yapılabilir. Bu bina ile adalet sarayı bir koridorla birleştirilebilir. Ya burası avukatlarımız için bir geniş baro odası haline getirilebilir ya da bu yeni binaya bir başka birim taşınabilir, taşınan birim de mevcut adalet sarayındaki salona eklenebilir. Bu benim kişisel görüşümdür. Kütahya Barosu bugüne kadar birlik ve beraberliğin sağlanmasında büyük görev ifa etmiştir. Sadece meslektaşlar nezdinde değil, sayın hâkimlerimiz, savcılarımız, adliye çalışanları olmak üzere tüm Adli Teşkilat içerisinde aynı birlik ve beraberliğin tesisi hususunda da gayret göstermiştir. Olumlu sonuçlarını da zaman içinde gördük. Kütahya’nın Yeni Adalet Sarayı’nın da yetersiz olduğunu biliyoruz. Aynı sıkıntı Tavşanlı Adalet Sarayı için de söz konusudur. Yakın bir gelecekte inanıyorum ki Tavşanlı’da da mevcut bina yetersiz kalacaktır. Adalet Sarayı’nın yapısı, mevcut durumu, fiziki şartlarının bir ölçüde yetersiz kaldığını görmekteyim. Ama çözüm her zaman vardır. Benim istirhamım baromuzun Tavşanlı’daki mevcut sıkıntıya da el atmasıdır. Başlamak bir yerde bitirmek için atılmış önemli bir adımdır. Fiziki şartların bir ölçüde çözümlenmesi her halükarda olabilecek bir husustur. Dünün 20-25 bin nüfuslu Tavşanlı’sı bugün merkezde 75 bine doğru ilerlemektedir. Gönlüm ister ki Tavşanlı Adalet Sarayı dört dörtlük olsun. Tavşanlı’da nice hâkimlerimiz, savcılarımız, adliye çalışanları ne sıkıntılar çektiler. Bunların alasını bilirim. Ama bence ilk etapta avukatlarımıza derin bir nefes aldırma imkânı sağlamalıyız. Hukukçularımızın hak ettikleri ortamda şartlarda yaşamlarını idame ettirmeleri en büyük dileğimizdir. “Avukat Evi” fikrini önemsiyorum. Dağınık birimleri olan adliye binaları da artık gündeme gelmemelidir. Vatandaş adalet saraylarının bir kapısından girip her işini aynı çatı altında çözüp diğer kapısından öyle ayrılmalıdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER