Avrupa birliği ülkelerinde benzinli ve mazotlu otolar 2035 yılından itibaren olmayacak

AB ülkelerinin geçtiğimiz günlerde aldıkları bir karar heyecan uyandırdı. Dolu dolu 12 yıl sonra tüm AB ülkelerinde artık benzinli ve mazotlu otolar göremeyeceğiz. Biz AB ülkesi olmadığımız için korkacak bir şey yok. Biz yine milletçe otoların egzozlarından çıkan benzin ve mazot kokularını teneffüs etmeye devam edeceğiz. Bu arada milli arabamız da o tarihte ihtiyaca yanıt verir duruma gelir de biz de AB ülkeleri halkları gibi rahat bir nefes alabiliriz. Neden olmasın ki? Size göre de bu haber ilginç değil mi?

Bakın Türkiye’de milli sınırlarımız içindeki 81 ilde, 922 ilçede, 32 bin 197 mahallede, 18 bin 288 köyde, 23 bin 919 köye bağlı mezrada, 30 büyükşehir belediyesi, 51 il belediyesi, 519 büyükşehir ilçe belediyesi, 403 bağımsız ilçe sınırları içinde kaç milyon araç var. Sadece Kütahya’da 2020 sonu itibariyle araç sayısı 215 bin 654’tü. 2021 sonu itibariyle bu rakam 218 bin 858 olmuştu. 2022 Şubat ayı itibariyle de 221 bin 490’a ulaşmıştı. Şu anda 2023 yılının Nisan ayı içindeyiz. Varın gelinen noktayı siz araştırın. Bu rakamlar 2035 yılında size göre ne kadar olur?

Ama işin ilginç bir yanı da var; petrol zengini, ekonomisini petrole bağlayan ülkeler ne yapar?

TÜRKİYE’DE TERMİK SANTRALLARE DE 2030 YILINA KADAR ÖMÜR BİÇİLİYOR

Türkiye’de mevcut çeşitli güçlerdeki termik santraller için de 2030 yılına kadar ömür biçiliyor. Bu santrallar önümüzdeki 10 yıl içinde büyük bir olasılıkla faaliyetlerini durduracak demektir. Bu arada elektrik üreten diğer santrallar hidroelektrik, RES, GES, HES gibi kaynakları devreye alacağız. Büyük bir olasılıkla nükleer santral veya santrallerimiz devreye girecek. Yani yeni enerji kaynaklarını devreye sokacağız. Öyleyse en akla yakın olanı termik santralleri yıkmasak da bir başka amaç doğrultusunda kullansak fena mı olur?

TÜRKİYE YAĞMUR SULARINI BİR ŞEKİLDE DEPOLAMALIDIR

Bakın dünya susuzluğa doğru emin adımlarla ilerliyor. Allah korusun gerekli önlemleri almazsak bu bir anlamda büyük bir su sıkıntısı çekileceğini gösteriyor. Diyeceksiniz; koca koca denizler, okyanuslar var. Bunları filtre eder kullanırız. Siz tuzlu suyu kullanılabilir ve içilebilir hale getirmenin faturasını biliyor musunuz? Bunu da yapsa yapsa ekonomik gücü yüksek devletler yapabilir.

SİZE GÖRE ZEMZEM SUYU’NUN KAYNAĞI NEDEN AZALMAZ VE ÇOĞALMAZ

Zemzem suyu kutsal sudur. Binlerce yıldır Zemzem suyunun kaynağının nerede olduğunu bilen var mı? Bu kutsal suyun azaldığı da çoğaldığı da görülmemiştir. Bu Allah’ın bir sırrıdır. Yüce Yaradan izin verdiği sürece var olacaktır. Ama yaşadığımız şu bölgesel deprem dâhil tüm deprem bölgelerimizde depremlerin sonucu olarak sıcak sular soğuk sularımıza, soğuk sularımız sıcak sularımıza karıştı. Bu değişim birçok yerde sıkıntı yarattı. İşte şu deprem yaşayan 11 ilimizde bugün bu durum söz konusudur. Binlerce çeşmenin suları kesilmiştir. Birçok su kaynağı yer değiştirmiştir. Çoğu da kaybolmuştur. Dua edelim, depremler baraj ve göletlerimizi olumsuz etkilememiş görünüyor. Ya olumsuz etkilenmiş olsalardı ne yapardık?