15 Temmuz 2016 gecesi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimi, Türk milletinin kararlı direnişiyle engellendi. Bu hain girişim, Türkiye'nin dört bir yanında büyük bir kahramanlık destanı olarak tarihe geçti.
FETÖ, devleti ele geçirme amacıyla daha önce MİT TIR'larının durdurulması, 17-25 Aralık soruşturmaları gibi çeşitli kumpaslarda yer almıştı. Ancak hükümete geri adım attıramayan örgüt, 15 Temmuz'da doğrudan darbeye kalkıştı. Örgütün elebaşı Fetullah Gülen, 19 Mart 2016'da yaptığı bir konuşmada örgüt mensuplarına darbe çağrısında bulundu. Bu talimatla birlikte örgüt, darbe hazırlıklarına başladı ve sivil örgüt yöneticileri ABD'ye giderek Gülen ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Darbe Hazırlıkları ve Planlama
Planlama kapsamında FETÖ'nün sivil örgüt yöneticileri, Aralık 2015'ten itibaren ABD'ye giderek elebaşı Gülen ile görüştüler. Yurt içindeki planlamalar kapsamında da toplantılar gerçekleştiren örgüt mensupları, son olarak 6-9 Temmuz'da Ankara Konutkent'teki villada FETÖ'nün sözde TSK imamı Adil Öksüz başkanlığında bir araya geldi. Bu toplantıda Öksüz'ün yanı sıra darbe girişiminin "merkez üssü" olarak kullanılan Akıncı Üssü'nde yakalanan "sivil imamlar" ve sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeleri katıldı.
11 Temmuz'da Öksüz ve Batmaz, ABD'ye giderek elebaşı Gülen'e darbe planını sundu. Onayın ardından 13 Temmuz'da yurda dönen örgüt mensupları, darbenin başlangıcı olarak belirlenen 16 Temmuz saat 03.00'ü beklemeye başladı. Ancak planlanan darbe girişimine saatler kala, Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir pilot binbaşı, MİT Başkanlığına giderek "FETÖ'cülerin Hakan Fidan'ı alıkoymayı planladığını" ihbar etti.
Darbe Girişiminin İlk Aşamaları
Bu bilgi üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e bildirdi ve Genelkurmay Başkanlığı'na bir temsilci gönderdi. Orgeneral Güler, MİT yetkilisiyle konuştuktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a görüşmenin içeriğini aktardı. Akar, Türk Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezine, havadaki araçların üslerine dönmesini, hava sahasının ise uçuşa kapatılması emrini verdi.
Ancak darbeciler bu gelişmeleri öğrenince, darbe girişimini 15 Temmuz saat 20.30'a çekti. Darbe girişimi için talimat verildikten hemen sonra Akıncı Üssü'nde toplanan Özel Kuvvetler Komutanlığından (ÖKK) seçilmiş teçhizatlı 33 bordo bereli, Genelkurmay Başkanlığı'na hareket etti. Eski Genelkurmay Strateji Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, Genelkurmay Başkanı Akar'a darbeyi tebliğ etti, ancak Akar ikna edilemeyince alıkonuldu.
Milletin Direnişi ve Kahramanlık Öyküleri
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.02'de NTV'ye telefonla bağlanarak, "Milleti temsil eden hükümet iş başındadır. Bu kalkışmayı yapanlar, bu çılgınlığı yapanlar, bu kanunsuz eylemin içerisinde olanlar en ağır şekilde bedelini ödeyeceklerdir." dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, saat 23.05'te darbe girişimine ilişkin soruşturma başlattı.
Saat 00.24'te CNN Türk'e bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin seyrini değiştiren tarihi konuşmasını yaptı ve "Milletimizi meydanlara davet ediyorum." çağrısında bulundu. Bu çağrılarla birlikte binlerce vatandaş, sokaklara çıkarak darbecilere karşı direnişe geçti. Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı önünde darbecileri protesto eden vatandaşlara helikopterden açılan ateş sonucunda 9 kişi şehit oldu, onlarca kişi yaralandı.
Darbenin Engellenmesi
Darbeci pilotlar Mehmet Yurdakul ve İlhami Aygül saat 00.56'da savaş uçağıyla Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombaladı. Yaklaşık 10 dakika sonra da aynı bölgeye darbeci pilot Mustafa Özkan saldırdı. Dönemin Özel Kuvvet Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, telefonla ulaştığı emir astsubayı Ömer Halisdemir'den, darbeci tuğgeneral Semih Terzi'yi etkisiz hale getirmesini istedi. Halisdemir, Terzi'yi vurdu ancak kendisi de şehit edildi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nın önünde darbe girişimini protesto eden vatandaşlardan 36'sı şehit edildi. Darbeciler, Meclis'i hedef aldı ve F-16'lar ile bombalandı. Vatandaşlarca işgalden kurtarılan TRT, normal yayınına dönerken darbeciler polise teslim edildi.
Darbe Girişiminin Sonu
Saatler ilerledikçe Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla vatandaşlar darbeye karşı meydanlara akın etti. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Kontrol Kulesini işgal eden darbeciler, polis özel harekat ekiplerince etkisiz hale getirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan ATA uçağı piste iniş yaptı.
TBMM bir kez daha darbecilerin saldırısına maruz kaldı. Eski pilot yüzbaşı Hüseyin Türk, F-16 uçağıyla TBMM'yi ikinci kez bombaladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "FETÖ ile irtibatlı yargı görevlileri" ve "darbe teşebbüsüne katılanlar" hakkında gözaltı kararı verdi. Başbakan Yıldırım, Korgeneral Ziya Kemal Kadıoğlu'na darbecilerin kontrolündeki uçakları düşürme yetkisi verdi.
Sabah saatlerinde darbecilerin alıkoyduğu Genelkurmay Başkanı Akar, Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne götürüldü. Darbe girişimi, tüm yurtta yaklaşık 21 saatte kontrol altına alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın talimatıyla Akıncı Üssü ana pisti vuruldu ve darbecilerin uçaklarının kalkışı engellendi.
15 Temmuz darbe girişimi, 252 şehit ve binlerce gazinin kahramanlık destanı olarak tarihe geçti. O gece yaşananlar, Türk milletinin demokrasiye ve bağımsızlığa olan bağlılığını bir kez daha gösterdi.