Diyabet genellikle iki temel tipe ayrılır: çocuklukta başlayan Tip 1 ve yetişkinlerde daha sık görülen Tip 2 diyabet. Ancak bu iki türün arasında, genellikle gözden kaçan bir ara form daha var: Tip 1.5 diyabet.
Tıp literatüründe LADA (Latent Autoimmune Diabetes in Adults) olarak bilinen bu hastalık, hem Tip 1’in bağışıklık sistemiyle ilişkili yapısını hem de Tip 2’nin yavaş ilerleyen doğasını taşır. Bağışıklık sistemi, pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırarak zamanla insülin üretimini azaltır.
Bu durum başlangıçta Tip 2 diyabetle karıştırılabilir, çünkü belirtiler yavaş gelişir ve insülin ihtiyacı ilk aşamalarda ortaya çıkmaz. Ancak doğru tanı konulmadığında, tedavi gecikir ve komplikasyon riski artar.

TİP 2 DİYABET GİBİ YAVAŞ İLERLİYOR
Tip 1.5 diyabetin sinsi doğası, onu fark etmeyi güçleştiriyor. Hastalık başlangıçta Tip 2 diyabet gibi yavaş ilerliyor; kişi diyet, egzersiz ve ilaçlarla kan şekerini kontrol edebiliyor. Ancak zamanla vücuttaki insülin üretimi azalıyor ve insülin tedavisine ihtiyaç duyuluyor.
Uzmanlara göre bu tür, yaşam tarzı değişikliklerinden kısmen etkileniyor ama asıl belirleyici faktör bağışıklık sistemi. Yani kişi ne kadar dikkatli olursa olsun, bağışıklık sistemi hücreleri pankreası hedef almaya devam ettiğinde insülin üretimi giderek azalıyor.
Bu nedenle, özellikle 30 yaş üzeri bireylerde Tip 2 diyabet tanısı konmuş ancak tedaviye rağmen kan şekeri kontrol altına alınamayan durumlarda LADA olasılığı göz önünde bulundurulmalı.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tip 1.5 diyabetin belirtileri, Tip 1 ve Tip 2 diyabetle büyük oranda benzerlik gösterir. Ancak ilerleme hızı daha düşük olduğu için genellikle fark edilmez.
Yaygın belirtiler şunlardır:
Sürekli susuzluk hissi ve sık idrara çıkma
Nedensiz kilo kaybı
Görme bulanıklığı
Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi
Hastalığın erken evrelerinde insülin kullanımı gerekmezken, ilerleyen dönemde pankreasın üretim kapasitesi azaldıkça insülin tedavisine ihtiyaç duyulur. Bu aşamaya gelmeden önce doğru testlerle tanı konması, hastalığın seyrini büyük ölçüde etkiler.

ERKEN TANI YAŞAM KALİTESİNİ KORUYOR
Uzmanlar, Tip 1.5 diyabetin erken fark edilmesinin tedavi başarısı açısından hayati olduğunu vurguluyor. Düzenli kan tahlilleri, otoantikor testleri ve pankreas fonksiyon ölçümleri, doğru tanı konulmasını sağlar.
Erken tanı sayesinde uygun tedavi planı hazırlanabilir; bu da hem komplikasyon riskini azaltır hem de yaşam kalitesini korur. Diyabet şüphesi taşıyan yetişkinlerin, belirtileri hafife almadan endokrinoloji uzmanına başvurmaları öneriliyor.




