Yapay zeka sistemlerinde kullanılan materyallerin telif ve kullanım hakları, hukuk dünyasında hala netlik kazanamadı. Mahkemeler, bu konuda “adil kullanım” kavramını temel alıyor ancak sınırlar belirsizliğini koruyor.
Adil Kullanım Nedir?
1976’da İngiltere’de ortaya çıkan “adil kullanım” terimi, telif hakkı koruması altındaki eserlerin, izin alınmaksızın eleştiri, eğitim, haber veya araştırma gibi amaçlarla kullanılabilmesini ifade ediyor. Ancak yapay zekada bu kavramın kapsamı halen tartışmalı.
Yapay zeka yönetişimi uzmanı Roanie Levy, ABD Telif Hakkı Ofisi’nin raporuna atıfla, adil kullanımın sınırlarının net olmadığını vurguluyor. Bazı ticari olmayan kullanımlar adil kabul edilirken, korsan içeriklerle rekabetçi içerik üretmek bu kapsamda görülmüyor.
Telif hakkı avukatı Jonathan Band ise, yapay zekada kullanılan içeriklerin çeşitliliğinin hukuki değerlendirmeleri karmaşıklaştırdığını belirtiyor. Band, esnek yapısının uzun süren davalarda şirketlere avantaj sağladığını ve içerik üreticilerini zayıflattığını söylüyor.
Creative Media hukuk danışmanı Peter Csathy, mahkemelerin adil kullanım tanımını tamamen değiştirmeyeceğini ancak bu kavramın yeni bağlamlara uyarlanacağını ifade ediyor.
Levy, birçok yapay zeka modelinin başlangıçta içerik sahiplerinden izin alınmadan eğitildiğini ve bunun etik ile yasal tartışmaları beraberinde getirdiğini söylüyor. Güven inşasının uzun vadeli sürdürülebilirlik için şart olduğunu belirtiyor.
Yapay zeka sektörünün başarısının kaliteli içeriğe erişime dayandığını ifade eden Levy, içerik üreticilerine saygının yeniliği engellemediğini vurguluyor.
ABD Telif Hakkı Ofisi, mevcut belirsizliği kabul etse de erken müdahalenin doğru olmayacağını savunuyor. İngiltere Lordlar Kamarası Üyesi Barones Beeban Tania Kidron ise ABD’nin kendi çıkarlarını ön planda tuttuğunu ve bölgesel düzenlemelerin zorunlu hale geleceğini belirtiyor.
Kidron, filigranlama tekniklerinin üretici ve tüketiciyi koruduğunu ve içeriklerin kaynağına dair bilgilerin zorunlu olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, X ve Meta gibi şirketlerin bu bilgileri kaldırdığına dikkat çekiyor.
Telif hakkı tartışmalarında şirketlerin izinsiz kullanımının “hırsızlık” olarak nitelendirilmesi önemli bir başlık. Kidron, yaratıcı emeğin ahlaki haklarının göz ardı edilmesinin hırsızlık olduğunu belirtiyor.
Csathy, ABD’de mahkemelerin adil kullanım savunmasını reddettiğini ve ihlal durumunda tazminatların 150 bin dolara kadar çıkabileceğini hatırlatıyor. İçerik üreticilerinin yapay zekaya karşı olmadığını ancak adil ödeme yapılmasını talep ettiğini vurguluyor.
Csathy, yaratıcılar ve geliştiriciler arasındaki çıkarları dengeleyecek üç katmanlı lisanslama sistemi öneriyor. Band ise yapay zekada içerik kullanımının adil kullanım kapsamında olup olmadığının halen tartışmalı olduğunu ve kuralların zamanla netleşeceğini ifade ediyor.





