Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye denizlerinde son 10 yılda en çok hamsi avlandı. Hamsiyi sırasıyla çaça, palamut, sardalya, istavrit ve lüfer izledi. Bu süreçte avcılık miktarlarında yıllara göre dalgalı bir seyir izlendi.

HAMSİ AVI 10 YILDA 1,6 MİLYON TONU AŞTI

Türkiye denizlerinde 2014-2023 yılları arasında toplam 1 milyon 689 bin 98 ton hamsi avlandı. 2004 yılında 96 bin 440 ton olan hamsi avcılığı, 2023’te 153 bin 175 tona yükseldi. Son 10 yıldaki en yüksek av miktarı ise 2023 yılında 273 bin 915 tonla kaydedildi. Hamsi, Türkiye genelinde avlanan toplam balık miktarının yaklaşık yüzde 65’ini oluşturmasıyla dikkat çekiyor.

Çaça, 10 yıllık dönemde toplam 347 bin 141 tonla en çok avlanan ikinci balık türü olarak kaydedildi. En yüksek çaça avcılığı 2015 yılında 76 bin 996 tonla gerçekleşirken, bu miktar 2023 yılında 16 bin 67 tona kadar geriledi. Veriler, çaça avında dalgalı bir grafik izlendiğini gösteriyor.

2015 yılında 4 bin 573 ton olan palamut avı, 2023’te önemli bir artışla 49 bin 278 tona ulaştı. Bu türdeki en yüksek avcılık ise 2022 yılında 49 bin 892 ton olarak kayıtlara geçti. Palamut, açık denizlerde yapılan avcılığın önemli kalemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Sardalya, 10 yılda toplam 185 bin 178 ton avlandı. 2015’te 16 bin 693 ton olan av miktarı, 2023’te 17 bin 818 tona çıktı. En yüksek sardalya avı 2017 yılında 23 bin 426 ton olarak gerçekleşti.
İstavrit avcılığı ise 10 yıl önce 16 bin 664 ton düzeyindeyken, 2023’te 19 bin 649 tona yükseldi. 2021 yılı, 24 bin 6 ton ile istavrit avının en yüksek olduğu yıl oldu.

Lüfer, 10 yıllık dönemde 43 bin 395 ton avlandı. 2015 yılında 4 bin 136 ton olan lüfer avcılığı, 2023’te 3 bin 610 tona düştü. En fazla lüfer avı 2016 yılında 9 bin 574 tonla yapıldı. Lüfer avındaki genel eğilim, zaman içinde düşüş yönünde oldu.

"SÜRÜDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN KOTANIN ÖNEMİ BÜYÜK"

Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya, Türkiye’de balık avcılığının geçmişte, balık yetiştiriciliğine göre daha yüksek oranda yapıldığını belirterek, sürdürülebilirliğin korunabilmesi için avcılığa sınırlamalar getirilmesinin zorunlu hale geldiğini söyledi.

Özkaya, hamsinin Türkiye’de avlanan balıkların büyük çoğunluğunu oluşturduğunu, ancak son dönemde hamsi boyutlarında küçülme ve et veriminde düşüş yaşandığını ifade etti. Bu durumu iklim değişikliği ve deniz sıcaklıklarındaki artışlara bağlayan Özkaya, “Hamsi stoklarında ciddi bir problem görünmüyor. Ancak boy ve verimdeki düşüş, üretim kalitesini etkiliyor. Bu nedenle getirilen 400 bin tonluk kota, doğru şekilde uygulanırsa sürdürülebilir balıkçılığa katkı sağlar,” değerlendirmesinde bulundu.

Gözlük yazdıranlara müjde SGK artık ücretsiz karşılayacak
Gözlük yazdıranlara müjde SGK artık ücretsiz karşılayacak
İçeriği Görüntüle

Açıklamasında balık yetiştiriciliğinin Türkiye’de hızla geliştiğine de dikkat çeken Özkaya, iç sularda alabalık üretiminde Avrupa birincisi olunduğunu belirtti. Ayrıca levrek ve çipura üretiminde Türkiye’nin zaman zaman ikinci ve üçüncü sıralarda yer aldığını dile getirdi.

Yetiştiriciliğin büyüyen bir alan olduğuna vurgu yapan Özkaya, pazarlama konusunda da büyük sorun yaşanmadığını, sektöre yönelik yatırımların sürdüğünü belirtti. Sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Avcılık ve yetiştiricilik birlikte güçlü bir yapı oluşturuyor. Ancak aşırı avcılığın önüne geçilmezse bu yapı zarar görebilir. Neredeyse her balık türüne kota getirilmeli ve bu kotalar sıkı şekilde denetlenmelidir. Bu sayede hem kaynaklarımız korunur hem de genç nesillerin sektöre ilgisi sürer. Aksi halde yaşlanan bir balıkçılık sektörüyle karşı karşıya kalabiliriz.”

Kaynak: AA