Nöbetçi Eczaneler
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı canlı yayında öğretmenlere ve yeni eğitim-öğretim yılına yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Özellikle son dönemde öğretmen atamalarında mülakatın tartışmalara neden olduğunu belirten Bakan Tekin, mülakatların değişeceği konuları, ne sorulacağı gibi konularda açıklamalar yaptı.
“ALAN BAŞARISI DÜŞÜK”
Alan bilgisi testindeki başarıların düşük olduğunu söyleyen Bakan Tekin: “Öğretmenlerin alan testleri başarısı düşük. Alan bilgisi testinde bir öğretmen arkadaşımızın 75 sorudan yüzde 37-51, başka testte yüzde 47. Bir başka testte başarı ortalaması yüzde 35. Tarih öğretmenlerimizin alan bilgisindeki başarı ortalaması yüzde 41. Bu rakamlar sizin elinizde olsa nasıl düşünürsünüz? Bu alan bilgisi testi. Burada ölçmediğimiz başka bir şey daha var. MEB’in talim terbiye kurulu tarafından onaylanan müfredatı bilmesi lazım. Bitişik eğik el yazısı müfredata girdi, kurs veriyoruz. Bakanlığın müfredatını takip etmiyorlar.“
“BAZI BRANŞLARDA ORTALAMA YÜKSEK, MESELA İLAHİYAT”
Bakan Tekin: “Bazı branşlarda yüksek, doğal olarak ona bir şey demiyorum. Mesela ilahiyat meslek dersleri öğretmenliği yüksek. İlahiyat, rehberlik. Rehberlik öğretmeni branşımızda yüksek. Mesela kırk sekiz bir başka testin. Kırk dört. Mesela tarih. Tarih öğretmenlerimizin alan bilgisi testindeki başarı oranı kırk dört. Mesela Türk Dili ve Edebiyatı kırk bir. Şimdi bu rakamlar sizin elinizde olsa nasıl düşünürsünüz? Şimdi bu olayın bir boyutu. Buradan çıkan sonuç nedir? Milli Eğitim Bakanlığı’nın ben öğretmeni istihdam edeceksem benim Talim Terbiye Kurulunun onayladığı müfredatın öğretmen adayları tarafından takip edilmiş olması lazım. Yani bizim yaptığımız değişikliklerin, bakın size bir örnek vereceğim ben, bitişik el yazısı. Sanırım 2006 yılında müfredata kondu. Yani ilkokul öğrencileri ilk el yazısı yazsınlar diye. Ben 2013 yılında müsteşar oldum. İstihdam ettiğimiz sınıf öğretmenlerine bir el yazısı kursu veriyoruz. Yani eğitim fakülteleri ya da lisans programları bizim müfredatımızı ve müfredatımızdaki değişiklikleri takip etmiyor.” dedi
“LİSANS PROGRAMLARININ BAŞARILI BİR PROFİL MEZUN ETMESİNİ İSTİYORUM”
Lisans mezunlarının puanlarından memnun olmayan Bakan: “Ben şimdi kendi müfredatımı, kendi programımı öğrencilerle paylaşacak öğretmen adayı istihdam etmek istiyorum. Dolayısıyla benim bu anlamdaki değişikliklerimin lisans programlarında yer bulmasını istiyorum. Lisans programlarının en azından alan bilgisi konusunda başarılı bir profil mezun etmesini istiyorum. Ben bunu yapmadığım zaman eğitim politikalarında tartışmalar sürekli var olacaktır. Alanına yeterince vakıf olmayan, bakanlığın bu konudaki sürecini takip etmeyen kişiler bizim politikalarımızın, bakanlığın müfredatının, bakanlığın programlarının hayata geçirilmesi konusunda yetkin olmayabilir.”
“MÜLAKATTA NE YAPILACAK? NE SORULACAK?”
Mülakatların nasıl yapılacağı konusunda Bakan Tekin: “Dolayısıyla biz bütün bunlardan hareketle mülakat mekanizmasını getirmiştik. Şimdi konuştuğumuz mülakatla ilgili de eleştiriler var. Diyorlar ki mülakat olumsuz. Peki bana bir tane eleştiri yapanlar arkadaşlar mülakatta ne yapılacak? Ne sorulacak? Ya da mevcut mülakattan ne farkı var? Mevcut düzenekte öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Mevcut durumumuz bu. Biz ise şöyle bir mekanizma geliştirmek istiyoruz. Güncel atamalar yüzde yüz mülakat puanına göre yapılıyor. Yüzde elli elli yapmak istiyoruz. Dolayısıyla bu eleştiriyi yapanların bu konuları bilerek eleştirmesi gerekiyor. Yüzde elli elli yaptığımızda hazırladığımız atama kılavuzu belli olduğunda mülakatla ilgili bilgileri de kamuoyuyla paylaşacağız.”
“NEYİ ÖLÇECEĞİZ?”
“Neyi ölçeceğiz?” Bakın, şu andaki tasarımımız şu şekilde: Bir öğretmen adayı arkadaşımızı KPSS skoruna göre atama yapacağımız öğretmenin üç katı kadar adayı. Kendilerine tanımladığımız, mülakat merkezlerinde mülakata davet edeceğiz. Otuz büyükşehirde mülakat yapmayı planlıyoruz. Otuz büyük şehirden her öğretmen arkadaşımız başvurduğu alanla ilgili bizim elektronik ortamda oluşturduğumuz soru bankasından, öğretmen adayımız salona girdiği zaman bir soru çekecek. Öğretmen adayımıza yaklaşık kırk beş dakika, yani bir ders sürecinde zaman tanıyacağız. Ve bu ders saati içerisinde öğretmen adayı arkadaşımızın kendisine verdiğimiz soruyu örneğin, İlköğretim Matematik Öğretmeni için ilköğretim matematik müfredatımızdan mesela altıncı sınıf matematik dersinden herhangi bir konu, nasıl paylaşırsınız? Nasıl anlatırsınız? Sunum yapın. Bir dersi kısaca özetleyin, yani. Öğrencilerinize hangi metodu, hangi yöntemi kullanarak ders anlatacaksınız? Nasıl yapacağınıza dair bize bunu anlatın. Bir örnek yapabileceksiniz yani.”