Evrimle şekillenen zihin: Zekânın kökenine yolculuk

İnsan beyninin evrimsel serüveni, bugün sadece antropolojik bulgularla değil, moleküler düzeyde yürütülen ileri araştırmalarla da aydınlatılıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, insan zekâsını farklı kılan genetik yapıların nasıl çalıştığını ve bu yapıların diğer türlerle hangi noktalarda ayrıştığını ortaya koyuyor.

Yale Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmada, insan beyni ile şempanze beyni arasında şaşırtıcı bir benzerlik bulundu. Ancak fark, hangi genin ne kadar ve nasıl çalıştığında gizli. Araştırmacılar, “İnsan Hızlandırılmış Bölgeler” (HAR) adı verilen genetik düzenleyici bölgelerin, insan beyninin büyümesi ve bilişsel yetenekleri üzerinde doğrudan etkili olduğunu tespit etti. Yani, zekâmızın kaynağı yeni genlerin oluşmasından çok, var olan genlerin farklı şekilde düzenlenmesinde yatıyor.

Benzer şekilde Belçika'da yürütülen bir diğer çalışma, insan, fare ve tavuk beyin hücrelerindeki genetik düzenleyicileri karşılaştırmak için yapay zekâ teknolojilerinden yararlandı. Sonuçlar, bazı genetik kodların 300 milyondan fazla yıl boyunca korunduğunu, bazı düzenleyici “anahtarlar”ın ise yalnızca insana özgü şekilde geliştiğini ortaya koydu. Bu bulgular, beyin hücrelerinin nasıl evrimleştiğine dair yeni bir pencere açtı.

Daha çarpıcı bir deneyde ise bilim insanları, insan zekâsıyla ilişkili bir DNA bölgesini mısır farelerine aktararak farelerin beyin hacmini yüzde 6'dan fazla büyütmeyi başardı. Bu deney, genetik müdahalelerin zekâyı etkileyebileceği yönünde önemli bir kanıt sundu.

Ateşin ilk kullanımına dair en eski iz bulundu
Ateşin ilk kullanımına dair en eski iz bulundu
İçeriği Görüntüle

Öte yandan, zekânın geleceği yalnızca biyolojik düzeyde değil, teknolojik alanlarda da sorgulanıyor. Yapay zekâ artık yalnızca analiz aracı değil; beynin nasıl çalıştığını taklit eden bir sistem olarak da araştırılıyor. Laboratuvar ortamında geliştirilen “organoid zeka” projeleriyle, insan nöronları kullanılarak düşünmeye benzer süreçler yaratılmaya çalışılıyor.

Ancak her ilerleme beraberinde yeni soruları da getiriyor. Bazı uzmanlar, teknolojinin özellikle genç bireylerde problem çözme ve hafıza gibi bilişsel beceriler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savunuyor. Yapay zekâ ile kurulan derin ilişkilerin insan zekâsının evrimsel gidişatını değiştirebileceği dahi öne sürülüyor.

İnsan zekâsının geçmişi kadar geleceği de artık bilimsel bir mercek altında. Genetik düzenleyicilerden yapay zekâ destekli analizlere kadar uzanan bu geniş araştırma ağı, yalnızca nasıl düşündüğümüzü değil, ileride nasıl düşüneceğimizi de belirleyecek gibi görünüyor. Zekânın evrimi, insanlığın en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Kaynak: haber merkezi