Avustralya’daki Monash Üniversitesi ve Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, diyet gazlı içeceklerin sanıldığı kadar masum olmadığını gösterdi. Diabetes & Metabolism dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, günde yalnızca bir kutu diyet gazlı içecek içmek Tip 2 diyabet geliştirme riskini yüzde 38'e kadar artırabiliyor.

Yapay tatlandırıcı içeren içeceklerin uzun vadeli etkilerini mercek altına alan araştırma, bu ürünlerin sağlıklı bir alternatif olmayabileceğini vurguluyor. 40 ila 69 yaş aralığındaki 36 binden fazla Avustralyalının yeme ve içme alışkanlıkları analiz edildi. Bulgular, tatlandırıcılı içeceklerin düzenli tüketiminin diyabet riskini artırdığını gösterdi.

KİLODAN BAĞIMSIZ RİSK ARTIŞI DİKKAT ÇEKTİ

Araştırmanın dikkat çeken yönlerinden biri de vücut ağırlığı faktörüydü. Şekerli içeceklerle Tip 2 diyabet arasındaki bağlantı, aşırı kilo hesaba katıldığında zayıflarken, diyet gazlı içeceklerde bu durum geçerli olmadı. Yani, yapay tatlandırıcılar kilo dışında da diyabet riskini artırabiliyor.

Evinizde varsa hemen atın: Çocukları ve evcil hayvanı zehirliyor
Evinizde varsa hemen atın: Çocukları ve evcil hayvanı zehirliyor
İçeriği Görüntüle

Çalışma yazarları, bu durumun bazı yapay tatlandırıcıların insülin tepkisini tetiklemesi ya da bağırsak mikrobiyotasını bozarak glikoz intoleransını artırmasıyla ilişkili olabileceğini belirtiyor. Özellikle aspartam gibi yaygın kullanılan maddelerin insülin yanıtı üzerindeki etkileri daha önceki çalışmalarda da gözlemlenmişti.

HALK SAĞLIĞI İÇİN POLİTİKA ÇAĞRISI

RMIT Üniversitesi’nden biyomedikal bilim insanı Barbora de Courten, yapay tatlandırıcıların genellikle diyabet riski taşıyan bireylere önerildiğini, ancak bu yaklaşımın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. De Courten, hem şekerli hem de tatlandırıcılı içeceklerin tüketiminin azaltılmasına yönelik daha bütüncül politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Son yıllarda yapılan diğer araştırmalar da yapay tatlandırıcıların yalnızca diyabetle değil, beyin sağlığı ve kalp fonksiyonlarıyla da ilişkilendirilebilecek potansiyel riskler taşıdığını göstermekte. Bu durum, kalori içermemelerinin onları tamamen güvenli kılmadığını ortaya koyuyor.

Bu kapsamlı çalışma, diyet ürünlerin arkasına gizlenen sağlık risklerine karşı toplumu bilinçlendirme ihtiyacını bir kez daha gündeme getiriyor.

Kaynak: Haber Merkezi