Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşam nedeniyle çocukluk çağı obezitesi giderek yaygınlaşıyor. 1975’te dünya genelinde 5–19 yaş arası obez çocuk sayısı 11 milyon iken, 2022’de bu sayı yaklaşık 159 milyona ulaştı.
Çocuklarda obeziteyi tetikleyen faktörler arasında artan ekran süresi, düşük fiziksel aktivite, yağ ve şeker açısından zengin beslenme yer alıyor. Öğün atlamamak ve dengeli beslenme, obezitenin önlenmesinde kritik rol oynuyor. Ayrıca ebeveynlerin obez olması, çocuklarda riskin artmasına neden oluyor.
ÇOCUKLARDA OBEZİTE TANISI VE RİSK ÖLÇÜMÜ
Çocuklarda obezite tanısı, boy ve vücut ağırlığı değerleri kullanılarak konuluyor. İki yaşından küçük çocuklarda boya göre ağırlık değerlendirilirken, daha büyüklerde vücut kitle indeksi (VKİ) yaş ve cinsiyete göre belirlenen eğrilere göre hesaplanıyor. VKİ yüzde değerleri %85–%95 arası olan çocuklar fazla kilolu, %95 ve üzerindekiler obez kabul ediliyor. Bel çevresi ölçümleri de metabolik riskleri belirlemede önemli bir gösterge olarak kullanılıyor.

SAĞLIKLI YAŞAM TARZI ÇOCUKLARI OBEZİTEDEN KORUYOR
Basit obezite durumlarında en etkili tedavi yöntemi yaşam tarzı değişiklikleri. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, uyku düzeni ve ekran süresinin sınırlanması temel önlemler arasında yer alıyor. Genetik veya hormonal sorunların şüphesi durumunda çocuk endokrinoloji uzmanlarına başvurulması öneriliyor.
Bariatrik cerrahi, çocukluk çağında yalnızca diğer tedavilere yanıt vermeyen ve gelişimi büyük oranda tamamlamış seçilmiş olgularda uygulanabiliyor.
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM TEDAVİDE BAŞARIYI ARTIRIYOR
Obezitenin kalıcı tedavisi için multidisipliner ekip çalışması kritik. Cerrahiden endokrinolojiye, beslenmeden psikolojiye birçok uzman, hastayı bütüncül olarak değerlendiriyor ve uygun tedavi planını belirliyor. Bu yaklaşım sayesinde tedavi sonrası kilo kontrolü ve kronik hastalık riskleri minimize edilebiliyor.




