Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak-Ekim 2024 dönemi konut satış istatistiklerini açıkladı. Yabancıların Türkiye’de konut alımlarında yoğunlaşan bölgeler ile satış verileri de bu raporda dikkat çekti. Yılın ilk 10 ayında yabancılara yapılan konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37,2 oranında azalarak 19 bin 212 adede düştü. Peki, yabancılar Türkiye’de en çok hangi illerden konut satın alıyor?
Ekim Ayı Konut Satışları Genel Durumu
2024 yılının Ekim ayında Türkiye genelinde 165 bin 138 konut satışı gerçekleşti. Ocak-Ekim arasındaki toplam satışlar ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,9 artış gösterdi. Bu dönemde Türkiye’de konut almayı tercih eden yabancıların en çok tercih ettiği iller de belli oldu.
Yabancıların En Çok Tercih Ettiği İller
TÜİK verilerine göre, 2024'ün ilk 10 ayında yabancılar tarafından en fazla konut satın alınan iller şu şekilde sıralandı:
-
Antalya
Satış adedi: 6.740
Türkiye’de yabancıların konut alımlarında en çok tercih ettiği il olan Antalya, turistik yapısı ve deniz kenarında konumlanmasıyla öne çıkıyor. -
İstanbul
Satış adedi: 6.703
Metropol hayatı ve iş olanaklarıyla yabancılara cazip gelen İstanbul, Antalya’dan sonra en fazla konut satışı yapılan şehir oldu. -
Mersin
Satış adedi: 1.692
Akdeniz kıyısındaki bir diğer il olan Mersin, özellikle son yıllarda yabancıların yoğun ilgi gösterdiği şehirlerden biri. -
Ankara
Satış adedi: 497
Başkent Ankara, Türkiye’nin idari merkezi olmasının yanı sıra yaşam koşullarıyla da yabancı yatırımcıların tercih ettiği bir bölge. -
Yalova
Satış adedi: 468
İstanbul’a yakınlığıyla öne çıkan Yalova, doğal güzellikleri ve sakin yapısıyla yabancılar arasında popüler.
Diğer Tercih Edilen İller
İlk 10 sırada yer alan diğer iller ise şu şekilde:
- Bursa – 461 satış
- Kocaeli – 344 satış
- Aydın – 318 satış
- İzmir – 308 satış
- Muğla – 299 satış
Yabancılara Yapılan Konut Satışlarında Düşüş Eğilimi
Geçen yılın aynı dönemine göre yabancılara yapılan konut satışlarındaki yüzde 37,2'lik düşüş dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu azalmanın nedenleri arasında global ekonomik durgunluk, döviz kurlarındaki değişiklikler ve uluslararası alım gücündeki dalgalanmaların etkili olduğunu belirtiyor.