Türkiye, dijitalleşme sürecinde önemli bir aşamaya gelmişken, Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulması, bu sürecin en kritik adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Ertan Barut, Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasının, dijital geleceğin güvenliği için tarihi bir adım olduğunu vurguladı. Başkanlık, siber tehditlerle etkili bir şekilde mücadele etmek, kritik altyapıları korumak ve stratejik siber güvenlik politikalarını hayata geçirmek için önemli bir yapı olacak.
YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİLERLE GÜÇLÜ BİR SAVUNMA HATTI
Barut, Siber Güvenlik Başkanlığı’nın yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi açısından da büyük katkı sağlayacağını belirtti. Dijitalleşen dünyada siber güvenlik yalnızca teknik bir mesele değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomik refahı doğrudan etkileyen stratejik bir konu. Bu nedenle, kamu, özel sektör ve akademi arasındaki güçlü iş birliğinin önemine dikkat çekti. Başkanlık, tüm paydaşlarla bir araya gelerek dijital altyapıları güçlendirecek stratejiler geliştirecek.
TÜRKİYE DİJİTAL ALANDA BÖLGESEL LİDER OLABİLİR
Türkiye’nin yazılım ve teknoloji ekosistemi, bölgedeki birçok ülkeden daha ileri bir kapasiteye ulaşmış durumda. Siber güvenlik alanındaki AR-GE faaliyetlerinin artırılması, yerli çözümlerle güvenlik açıklarının kapatılması ve yazılım ihracatının artırılması hedefleniyor. Bu sayede Türkiye, EMEA ve Orta Asya gibi geniş coğrafyalarda güvenilir bir teknoloji sağlayıcısı olarak öne çıkabilir.
