ABD Oregon kıyılarının 500 kilometre açığında yer alan Axial Denizaltı Dağı, son dönemde ısınma belirtileri gösteriyor ve uzmanlar önümüzdeki bir yıl içinde patlama ihtimaline dikkat çekiyor.

Sualtı volkanları özellikle sığ sularda güçlü patlamalar yaparak tsunamileri tetikleyebiliyor. 2022 yılında Tonga’da patlayan Hunga-Tonga Hunga-Ha’apai volkanı, binlerce kilometre uzaklıktaki kıyılara ulaşan tsunami dalgalarına ve altyapı zararlarına neden olmuştu. Bu olay, sualtı volkanlarının potansiyel tehlikesini açıkça ortaya koydu.

Dünyada Santorini, İzlanda, Hawaii gibi bölgelerde aktif sualtı volkanları mevcut. Hatta 2023’te Japonya yakınlarında bir volkan patlaması sonucu yeni bir ada oluştu. Bu volkanlar sadece jeolojik değil, biyolojik açıdan da önem taşıyor. Derin denizlerde bu volkanların çevresinde “deniz vahaları” olarak adlandırılan zengin ekosistemler bulunuyor.

Ancak sualtı volkanlarının büyük bölümü hâlâ yeterince gözlemlenemiyor. Uzmanlar, teknolojik zorluklar ve yüksek maliyetler nedeniyle bu alanların izlenmesinin zor olduğunu söylüyor. Yeni nesil denizaltı sensörleri ve kablo sistemleriyle bu bilinmezlik giderek azalıyor.

Bilim insanları sualtı volkanlarının karadaki volkanlardan daha az tehlikeli olmadığını vurguluyor. Tsunami riski, deniz altı iletişim kablolarına verebilecekleri zararlar ve ekosistemler üzerindeki etkileri nedeniyle bu volkanların takibi hayati önem taşıyor.

Adobe 2025'te yapay zeka gelirinde rekor kırdı
Adobe 2025'te yapay zeka gelirinde rekor kırdı
İçeriği Görüntüle

Sonuç olarak, sualtı volkanlarının oluşturduğu riskler görünmez olsa da gerçek ve ciddi. Gelişen teknolojiyle erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi, bilimsel araştırmaların desteklenmesi ve uluslararası iş birliklerinin artırılması, bu tehditlere karşı hazırlıklı olmamızı sağlayacak. Denizlerin altında neler olduğunu bilmeden, yeryüzündeki doğa olaylarını tam olarak anlamamız mümkün değil.

Kaynak: haber merkezi