İzmir Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi çocuk hasta sorumlusu Prof. Dr. Akgün Oral, sosyal medyada çocukların üzerine yanıcı maddeler dökerek kendilerini ateşe verdiği anlara ilişkin videoların, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Bu tür içeriklerin, akranlarını etkileyerek benzer davranışlara yönlendirdiğini ifade eden Oral, özellikle son dönemde alev yanıklarında ciddi bir artış yaşandığını söyledi.
ÖLÜMLE SONUÇLANAN YANIK VAKALARINDA ARTIŞ
İzmir’de, sosyal medya uygulaması için video çekmek isteyen 11 yaşındaki bir çocuğun, üzerine kolonya dökerek kendisini ateşe vermesi sonucu hayatını kaybetmesi, sosyal medyadaki zararlı içeriklerin tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Oral, 2024 yılında hastanede tedavi gören iki çocuğun, tamamen önlenebilir yanıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini vurguladı.
YANIK VAKALARININ ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIYOR
Prof. Dr. Oral, yanıkların %70'inin 6 yaş altındaki çocuklarda görüldüğünü ve son dönemde yanık vakalarının çeşitlilik gösterdiğini ifade etti. Eskiden daha çok sıcak suyla haşlanma şeklinde görülen yanıkların yerini alev yanıklarına bıraktığını belirten Oral, "Kolonya, tiner ve benzin gibi yanıcı maddelerle oynayan çocuklarda hayati risk taşıyan yanıklar görülmeye başladı. Bu tür vakalar sosyal medyadaki içeriklerin yaygınlaşmasıyla arttı," dedi.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI VE ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
İzmir Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalığı Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Gonca Özyurt, çocuklarda sosyal medya bağımlılığının arttığını ve bu durumun sanal ile gerçeklik algısının karışmasına neden olduğunu belirtti. Doç. Dr. Özyurt, "Aile ve arkadaş ilişkilerinin zayıf olduğu durumlarda çocuklar, sosyal medyada kendilerini başka bir kimlikte ifade etmeye çalışabiliyor. Sanal ortam, gerçek bir yaşam alanı gibi algılanabiliyor," diye konuştu.
ÖNLEMLER ŞART
Uzmanlar, çocukların sosyal medya içeriklerine maruz kalmasının sınırlandırılması, ailelerin çocuklarıyla iletişimlerini güçlendirmesi ve sosyal medya platformlarının tehlikeli içeriklere karşı daha etkin önlemler alması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, okullarda ve toplum genelinde farkındalık kampanyalarının artırılması gerektiği belirtiliyor.
