Pulpa hassasiyeti genellikle sıcaklık değişimine ve basınca duyarlılıktan kaynaklanır. Aynı zamanda soğuk yiyecek ve içecekler, kötü ağız hijyeni, diş çatlağı, tartar birikimi, dişleri sert fırçalamak, tedavi edilmeyen çürükler, asitli içecekler de pulpa hassasiyetine neden olabilir.
Soğukta diş sızlaması nasıl geçer?
Soğuk Uygulama: Diş sızlaması genellikle iltihap veya sinir tahrişi nedeniyle oluşur. Soğuk kompres veya buz torbasını bir ince bezle sararak sızlayan dişin üzerine hafifçe bastırabilirsiniz. Soğuk, iltihabı azaltabilir ve ağrıyı hafifletebilir. Ağrı Kesici: Reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçlar, diş sızlamasını geçici olarak hafifletebilir.
Diş eti hassasiyeti hangi vitamin eksikliği ile oluşur?
D vitamini düşük olduğunda ve ağız bakımı yetersiz olduğunda çocuklarda diş çürüğü riski artar, yetişkinlerde ise diş eti hastalığına yakalanma riski artar. Diş eti cerrahisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikirse, enfeksiyon riski de artabilir.
Diş hassasiyeti kendi kendiliğinden geçer mi?
Diş hassasiyeti, kişinin ağız sağlığını etkileyen önemli bir durumdur. Hassasiyet genellikle sıcak, soğuk, tatlı veya ekşi yiyecek ve içeceklerle tetiklenebilir ve rahatsızlık verebilir. Bu durum, diş minesinin incelmesi, diş eti çekilmesi, çürükler, diş sıkma veya gıcırdatma gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Diş hassasiyeti tedavisi için diş hekimleri genellikle özel diş macunları, florür uygulamaları, diş koruyucu kaplamalar veya diş eti tedavileri gibi yöntemler önerebilirler. Hassasiyetin altında yatan sorunlar belirlendikten sonra uygun tedavi planı oluşturulabilir, bu da hastanın rahatlamasını sağlayabilir ve ağız sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Diş minesini ne güçlendirir?
1. Dişlerinizi düzenli fırçalayınDişlerinizi fırçalamak, ağız içindeki bakterileri kontrol altına almak için önemlidir. Diş çürükleri genellikle ağzınızdaki Streptococcus mutans bakterilerinin birikmesinden kaynaklanır.
Sakızın ağız sağlığındaki etkisi uzun yıllardır tartışılmaktadır, ancak yapılan araştırmalar şekersiz versiyonlarının dişlerin yeniden mineralizasyonunu teşvik edebileceğini göstermektedir.
Daha eski bir araştırmaya göre, şekersiz sakız plak, şeker ve karbonhidratların dişlerden uzaklaştırılmasına yardımcı olurken aynı zamanda tükürük bezlerinizi daha fazla tükürük üretmeye teşvik eder.
Sakız ayrıca mineral kaybını önlemek için bir bariyer görevi görebilir. Ksilitol ve sorbitol, en umut verici şekersiz bileşenler olarak görünmektedir. Remineralizasyon faydalarından yararlanmak için yemeklerden sonra veya yemek aralarında şekersiz sakız çiğnemeyi düşünebilirsiniz.
3. Süt Ürünleri Tüketimini Azaltı:Süt ürünleri doğal kalsiyum kaynakları olsa da, geleneksel süt ürünlerindeki laktoz içeriği ağzınızdaki asitliği artırabilir. Bunun nedeni, laktozun bir şeker türü olmasıdır.
4. Bol Su için:Su, doktorlar, beslenme uzmanları ve diş hekimleri tarafından tercih edilen içecek olmaya devam ediyor. Sadece doğal olarak şekersiz olmakla kalmaz, aynı zamanda vücuttan zararlı maddelerin atılmasına da yardımcı olur.
Ağzınızı suyla çalkalamak, elinizde diş fırçanız olmadığında demineralizasyonu azaltmaya yardımcı olabilir. Bu teknik özellikle asitli veya şekerli yiyecekler yedikten sonra faydalı olabilir.
5. Daha Fazla Kalsiyum ve Vitamin Alın:Kalsiyum, dişlerde doğal olarak üretilir; ancak, zamanla asitler ve bakteriler tarafından aşındırılabilir. Kalsiyum açısından zengin besinler tüketerek bu önemli minerali yenileyebilirsiniz. Örneğin, 2003 yılında yapılan bir araştırma, kalsiyum açısından zengin peynir tüketiminin şekerin etkilerine karşı koruyucu olabileceğini göstermiştir.
Diyetinizde kalsiyum eksikliği varsa, doktorunuzla olası takviyeler hakkında konuşmanız önerilir.