Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

 Sigara ve alkol bağlamında israf

Yüce Rabbimiz, bizleri yaratılmışların

Yüce Rabbimiz, bizleri yaratılmışların en üstünü kılmıştır. Yeryüzünün imarı için bütün nimetlerini bizlere emanet etmiştir. Bize düşen, emanete sahip çıkmak, Rabbimizin bahşettiği her bir nimetin kıymetini bilmektir. Bütün söz, iş ve davranışlarımızda dengeli olmaktır. Maddi ve manevi imkânlarımızın tamamını iktisatlı kullanmak, onları asla israf etmemektir.

İsraf, Cenâb-ı Hakk’ın istifademize sunduğu nimetleri yersiz ve ölçüsüz kullanmaktır. Yeryüzündeki kaynakları sorumsuzca tüketmektir.

İsraf, sahip olduğumuz nimet ve imkânları ölçüsüzce kullanmaktır. Har vurup, harman savurmaktır. Hiç tükenmeyecek gibi bilinçsizce harcamaktır. Allah Teâlâ’nın bahşettiği nimetlere karşı bir nankörlüktür İsraf. Ve israf, sadece sofralarımıza hasredilemeyecek kadar kapsamlı bir kavramdır.

Günümüzde israf, yemeden içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, emekten enerjiye kadar pek çok alana yayılmıştır. Kimi yerlerde içecek bir damla su bulunamazken başka yerlerde hayat kaynağımız sular hesapsızca israf ediliyor. Oysa ayet-i kerime gayet açıktır: “Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar.” (Furkân, 25/67).Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise şöyle buyurmaktadır: “Kibre kapılmadan ve israfa kaçmadan yiyin, sadaka verin ve giyinin!” (Nesâî, Zekât, 66)

Yüce dinimiz İslam, canın, malın, aklın, dinin ve neslin korunmasını emretmiştir. Sağlıklı ve huzurlu bir hayat için yararlı ve temiz şeyleri helâl, zararlı olanları da haram kılmıştır. İnsanın aklını ve bedenini tahrip eden zararlı alışkanlıklar da bu kapsamdadır. Zira insan sağlığını tehdit eden, maneviyatını örseleyen zararlı alışkanlıklar, hem Rabbimizin insana emanet olarak verdiği canları heba etmekte hem de hayır yolunda harcanması gereken mal ve serveti heder etmektedir.

Zararlı alışkanlıklarla zihnin ve bedenin tehlikeye atılması, sağlığın israfıdır.

SİGARA

Günümüzde insanlığı kuşatan zararlı alışkanlıkların başında sigara gelmektedir. İçinde birçok zararlı maddeyi barındıran sigara, vücudu yavaş yavaş imha etmektedir. Sigara kullanan kişi aslında kendi eliyle sonunu hazırlamakta, soluduğumuz havayı zehirleyerek başta kendisi ve ailesi olmak üzere etrafındakilerin sağlığını tehlikeye atmaktadır. Ne hazindir ki ülkemizde her yıl yüz binden fazla insanımız sigaraya bağlı hastalıklardan hayatını kaybetmektedir. Hâlbuki Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara, 2/195)

Son yıllarda yapılan birçok araştırma sigaranın insan sağlığı üzerinde pek çok zararlı etkisinin olduğunu bilimsel olarak ortaya koymuştur. Hem içene hem de çevresine verdiği zararlar göz önüne alındığında sigara içmenin Allah’ın koyduğu sınırları ihlal anlamı taşıdığı açıktır.

ALKOL

İslam, sağlığımızı tehlikeye atan, aklî dengemizi bozan, malımızı heba eden ve ailemize zarar veren her türlü kötü alışkanlığı yasaklamıştır ki; içki de bunlar arasında yer alır ve bu yüzden haramdır. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: “Sarhoş eden her şey içkidir ve her türlü içki haramdır.” (Müslim, Eşribe, 74)

İçki, Allah’ın insana değerli birer nimeti ve emaneti olan aklı, ruhu ve bedeni tahrip eder. Bir hiç uğruna malın ziyan edilmesine, helâl lokma için harcanması gereken nafakanın israfına sebep olur. İçki yüzünden ailenin huzuru, çocukların umudu, gençlerin geleceği kararır. İyiliğe açılan kapılar kapanırken, kötülüğe giden yollar çoğalır. Dostluklar sona ererken, düşmanlıklar körüklenir. Her yıl içki yüzünden trafik kazaları dâhil binlerce üzücü hadise yaşanır.

Cenâb-ı Hak, içki konusunda Kur’an’da bizleri şöyle uyarmaktadır: “Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide, 5/91)

Şunu da ifade edecek olursak: sigara ve alkolün fert, aile ve ülke ekonomisine verdiği zararın da bilinmesi gerekir. Günlük sigara ve alkol gideri, içen insan nüfusu ve içilecek yıllarla çarpıldığında aile ve ülke bütçesinde küçümsenmeyecek bir mali kaynağın uçup gittiğini görürüz. Buna alkol ve sigaranın neden olduğu hastalıklar ve bu yüzden iş ve gücünden geri kalmanın zararları, tedavi giderleri de eklenince, şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşırız. Çünkü alkol ve sigara içen kimse, hiç bir yararı ve zorunluluğu olmadığı halde malın israfına, saçılmasına ve böylece kendisi, ailesi ve çocukları için zorunlu olan hayat standardının

düşmesine zemin hazırlamaktadır. Oysa ki yüce dinimizin temel kaynağı olan K.Kerim her türlü israf ve aşırı harcamayı yasaklamıştır.

Nitekim Cenâb-ı Hak, “Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.(A’râf, 7/31) buyurarak ölçülü davranmamızı, nimetlerin değerini bilmemizi ve israftan kaçınmamızı emretmiştir.

HAFTANIN FETVASI

“Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh olması” ne anlama gelir?

Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh oluşu, O’nun varlığının hiçbir şekilde zaman ve mekânla sınırlandırılmaması demektir. Zira zaman ve mekân mahlûk yani “yaratılmıştır”. Allah ise yaratıcıdır. Dolayısıyla O, yaratılmışlara has özelliklerden münezzeh yani uzaktır.

Biraz daha açarak ifade etmek gerekirse yaratılmış olan varlıklar bir zaman ve mekânda var olurlar. Zaman, varlıklardaki hareketliliğin birimsel olarak ifade edilmesi olup varlıktan ayrı bir şey değildir. Sonuçta bu da mahlûk yani yaratılmış bir şeydir. Allah ise her şeyi var eden yaratandır (En‘âm, 6/102). “O gökleri ve yeri yaratandır…” (Fâtır, 45/1). O hâlde Allah, her çeşit zaman ve mekân sınırlandırmalarından uzaktır.

HAFTANIN AYETİ

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” (Bakara 2/168)

HAFTANIN HADİSİ

“Gerçek muhacir (hicret-göç eden) Allah’ın yasaklarını terk edendir.” (Buhari, İman 4; Rikak 26; Ebu Davud, Vitr 2,11,12; Cihad 2; Nesai, İman 9; İbn Mace)

HAFTANIN DUASI

“Rabbimiz! Bütün işlerimizdeki israfımızı, ölçüsüzlüğümüzü, cahilliğimizi, hatalarımızı ve bizden daha iyi bildiğin her türlü kusurumuzu bağışla!

Ya Rabbi! Ciddi ve şaka yollu yaptığımız yanlışlarımızı, bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlarımızı affeyle!” (Müslim, Zikir, 70)

Diyanet İşleri Başkanlığı yazılarından yararlanılarak edilerek hazırlanmıştır.