Madencilik sektörü, 2023 yılı itibarıyla ihracatını artırma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Sektördeki değerlendirmeler ışığında, 2023'ün 11 aylık döneminde doğal taş dahil olmak üzere 5 milyar 241 milyon dolarlık maden ihracatının gerçekleştiği belirtiliyor.

İhracat Hedefleri ve Zorluklar

Geçen yıl 6.5 milyar dolarlık ihracatla kapanan madencilik sektörü, 2023 için maden ihracatını yüzde 20 artırma hedefini belirlemiş durumda. Ancak küresel ekonomideki yavaşlama ve ihracat pazarlarındaki durgunluk, bu hedefin gerçekleşmesini olumsuz yönde etkiliyor.

Türkiye, 2024'te güneş enerjisinde rekorlara imza attı Türkiye, 2024'te güneş enerjisinde rekorlara imza attı

Madencilik sektörünün Türkiye'nin sanayi üretimi ve genel ihracatındaki önemine vurgu yapan sektör temsilcileri, bu alandaki payın yüzde 2 ila 2.5 seviyelerinde olduğunu ifade ediyor. Ancak bu seviyenin sektör için yeterli olmadığı ve orta vadede yüzde 5'e çıkarılması gerektiği belirtiliyor.

Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Sektörün karşılaştığı sorunlar arasında küresel ekonomik durum, jeopolitik gelişmeler, maliyet artışları ve izin süreçlerindeki olumsuzluklar bulunuyor. Temsilciler, bu sorunlara müdahale şanslarının sınırlı olduğunu ancak ülkedeki maden üretimini artırmak için çeşitli adımlar atılabileceğini ifade ediyor. Yatırımla büyümenin ve üretimin artırılmasının önemine vurgu yapılıyor.

2023'teki Pozitif Gelişmeler

Sektör temsilcileri, 2023'te Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı'nda madencilik sektörüne yönelik önemli adımların atıldığını belirtiyor. Bu plan ve program kapsamında madenciliğin kamu yararının öne çıkarıldığı, ruhsat güvencesinin sağlandığı ve finansa erişim problemlerinin çözüleceği ifade ediliyor.

Nadir Toprak Elementleri ve Stratejik Önem

Sektördeki olumlu gelişmeler arasında, Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementi maden sahasının işletmeye alınması bulunuyor. Bu maden sahasının Türkiye'nin sahip olduğu stratejik bir kaynak olduğu vurgulanarak, nadir toprak elementlerinin üretiminin Türkiye'nin stratejik hedefleri için önemli olduğu belirtiliyor.

Nadir toprak elementlerinin, Türkiye'nin özellikle savunma sanayi gibi ileri teknolojilerde kullanılacak yerli ve milli ürünler için önemli bir kaynak sağladığı ifade ediliyor.

2024'e Umutlu Bakış

Sektör temsilcileri, 2024'e umutlu bir bakışla girdiklerini ifade ediyor. Yakın coğrafyalardaki çatışmaların sona ermesi, küresel ekonominin normale dönmesi ve dünya genelinde huzur ve istikrarın oluşması durumunda Türkiye ekonomisinin hızlı bir şekilde reaksiyon vereceği düşünülüyor. Bu bağlamda, sektörün önüne daha yüksek ve ulaşılabilir hedefler koymak için uygun bir ortamın oluşması temenni ediliyor.

Muhabir: Eray Özden Akça