Ortognatik cerrahi ile yaşam kalitesi artıyor

Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Diker, çene yapısındaki bozuklukların yalnızca estetik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini söyledi.

Üniversite tarafından yapılan açıklamada, ortognatik cerrahinin alt ve üst çene kemiklerinin yeniden konumlandırılmasıyla yapılan düzeltme ameliyatı olduğu belirtilerek, bu yöntemin hem estetik hem de fonksiyonel kazançlar sağladığı vurgulandı.

Çiğneme, konuşma ve solunum problemleri

Doç. Dr. Diker, birçok hastanın çene yapısıyla ilgili yalnızca dış görünüş endişesiyle başvurduğunu ancak altta yatan işlevsel sorunların da sıkça tespit edildiğini belirtti. “Çene bozuklukları çiğneme fonksiyonunu bozar, konuşma güçlüklerine, temporomandibular eklem (çene eklemi) rahatsızlıklarına ve hatta uyku apnesi gibi ciddi solunum problemlerine neden olabilir,” diyen Diker, ortognatik cerrahinin bu sorunları da düzelttiğini ifade etti.

Multidisipliner tedavi süreci

Ortognatik cerrahinin genellikle ortodontik tedaviyle birlikte planlandığını belirten Diker, ameliyat öncesinde dişlerin uygun konuma getirilmesi gerektiğini ve tedavi sürecinin ortalama 1-2 yıl sürebileceğini söyledi. Ameliyat sonrası ilk haftada şişlik ve konuşma zorluğu yaşanabildiğini, ancak hastaların 2-3 hafta içinde günlük yaşamlarına dönebildiklerini kaydetti.

Genç yaşlarda yaygınlaşıyor

Ortognatik cerrahinin özellikle gençlerde daha yaygın olduğunu dile getiren Diker, operasyon sonrası hastaların yüz estetiğinde önemli değişimler yaşandığını ve öz güvenlerinin arttığını belirtti. Alt çenenin önde ya da geride olması gibi durumların yüzde simetriyi bozduğunu aktaran Diker, “Bu ameliyatlarla dengeli ve simetrik bir yüz görünümü elde edilebiliyor,” dedi.

Ortognatik cerrahi ile yaşam kalitesi artıyor

Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Diker, çene yapısındaki bozuklukların yalnızca estetik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini söyledi.

Üniversite tarafından yapılan açıklamada, ortognatik cerrahinin alt ve üst çene kemiklerinin yeniden konumlandırılmasıyla yapılan düzeltme ameliyatı olduğu belirtilerek, bu yöntemin hem estetik hem de fonksiyonel kazançlar sağladığı vurgulandı.

Samsung’dan yeni depolama paylaşım sistemi
Samsung’dan yeni depolama paylaşım sistemi
İçeriği Görüntüle

Çiğneme, konuşma ve solunum problemleri

Doç. Dr. Diker, birçok hastanın çene yapısıyla ilgili yalnızca dış görünüş endişesiyle başvurduğunu ancak altta yatan işlevsel sorunların da sıkça tespit edildiğini belirtti. “Çene bozuklukları çiğneme fonksiyonunu bozar, konuşma güçlüklerine, temporomandibular eklem (çene eklemi) rahatsızlıklarına ve hatta uyku apnesi gibi ciddi solunum problemlerine neden olabilir,” diyen Diker, ortognatik cerrahinin bu sorunları da düzelttiğini ifade etti.

Multidisipliner tedavi süreci

Ortognatik cerrahinin genellikle ortodontik tedaviyle birlikte planlandığını belirten Diker, ameliyat öncesinde dişlerin uygun konuma getirilmesi gerektiğini ve tedavi sürecinin ortalama 1-2 yıl sürebileceğini söyledi. Ameliyat sonrası ilk haftada şişlik ve konuşma zorluğu yaşanabildiğini, ancak hastaların 2-3 hafta içinde günlük yaşamlarına dönebildiklerini kaydetti.

Genç yaşlarda yaygınlaşıyor

Ortognatik cerrahinin özellikle gençlerde daha yaygın olduğunu dile getiren Diker, operasyon sonrası hastaların yüz estetiğinde önemli değişimler yaşandığını ve öz güvenlerinin arttığını belirtti. Alt çenenin önde ya da geride olması gibi durumların yüzde simetriyi bozduğunu aktaran Diker, “Bu ameliyatlarla dengeli ve simetrik bir yüz görünümü elde edilebiliyor,” dedi.

Kaynak: AA