Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Beyin dokusunda mikroplastik bulundu

Uluslararası bir bilim insanı ekibi, 15 vefat etmiş kişinin burun bölgesinden elde edilen koku soğanı dokusunda yaptığı incelemede, 8 kişide mikroplastik varlığı tespit etti.

Uluslararası bir bilim insanı

Uluslararası bir bilim insanı ekibi, 15 vefat etmiş kişinin burun bölgesinden elde edilen koku soğanı dokusunda yaptığı incelemede, 8 kişide mikroplastik varlığı tespit etti. Daha önce beyin kan pıhtılarında mikroplastik bulunmuştu, ancak bu çalışma, beyin dokusunun kendisinde bu maddelerin varlığını gösteren ilk araştırma olarak öne çıkıyor.

Beyin Dokusundaki Mikroplastiklerin Önemi

Araştırmacılar, mikroplastiklerin çeşitli insan dokularında tespit edildiğini belirtti, ancak beyin dokusundaki varlıklarının belgelenmemiş olması önemli soruları gündeme getiriyor. Bu durum, mikroplastiklerin beyin dokularına nasıl ulaştığı ve potansiyel nörotoksik etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılmasını gerektiriyor. En yaygın mikroplastik türleri arasında parçacıklar ve lifler bulunurken, tespit edilen polimer türlerinin çoğunluğunu ambalaj, otomobil parçaları ve tıbbi cihazlarda kullanılan polipropilen oluşturdu. Bu parçacıkların boyutları ise 5.5 mikrometreden 26.4 mikrometreye kadar değişiyor ve bu, insan saçının genişliğinin dörtte birinden daha küçük.

Mikroplastiklerin Girişi ve Etkileri

Daha önceki çalışmalar, hava kirliliği parçacıklarının burun yolu aracılığıyla beyne ulaşabileceğini ortaya koymuştu. Bu son araştırma, mikroplastiklerin de aynı yolla, koku soğanının hemen altındaki cribriform plak üzerinden beyne girebileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, “Mikroplastiklerin burunda ve koku soğanında tespit edilmesi, bu bölgenin beyin için önemli bir giriş noktası olabileceğini güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

Henüz mikroplastiklerin beyin dokusuna zarar verip vermediği kesin olarak ortaya konulamasa da, beyin içinde sentetik materyal birikiminin olumsuz sonuçlar doğurabileceği düşünülüyor. Nöron hasarı ve sinir sistemi bozuklukları riskinin artabileceği belirtiliyor. Bu çalışmanın sonuçları, JAMA Network Open dergisinde yayımlandı.