Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Ağız kuruluğu, ağız içerisinde

Ağız kuruluğu, ağız içerisinde bulunan tükürük bezlerinden ağzı ıslatmaya yetecek kadar tükürük salgılanmamasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur.

Ağızda yeterli tükürük üretiminin olmaması ağızda yanma, yabancı cisim hissi, tat alma bozukluğu gibi şikâyetlere neden olmasının yanında ağız florasının bozulmasına, buna bağlı olarak diş ve diş eti hastalıklarına neden olabilir.

Tükürük bezlerinden salgılanan ve saliva olarak da bilinen tükürüğün içerisinde başta su, sodyum, klorür, kalsiyum, potasyum olmak üzere birbirinden önemli maddeler bulunur. İçerisinde bulunan maddeler sayesinde tükürük yiyeceklerin sindirim sürecini başlatır.

Ayrıca ağız içerisinde alkali bir ortam oluşturarak diş ve diş etleri üzerinde aside bağlı plak oluşumunu ve diş çürüğünü önlemeye de yardımcı olur. Tükürük bezlerinden salgılanan tükürük miktarı azaldığında ağız kuruluğu ortaya çıkar. Susuzluk, çeşitli ilaçların kullanımı, kanser tedavisi, stres, yaşlanma, tütün ve tütün mamulleri kullanımı gibi faktörler ağız kuruluğuna neden olabilir.

Ağız Kuruluğu Nedenleri

Ağız kuruluğunun kendisi bir sağlık sorunu olabileceği gibi başka sağlık sorunları da ağızda kuruluğa neden olabilir. Ağız kuruluğuna neden olan başlıca faktörler şu şekildedir:

Dehidrasyon (sıvı kaybı):

Ağız kuruluğunun nedenleri denildiğinde ilk akla gelen dehidrasyon yani sıvı kaybıdır. Olması gerekenden az su içilmesi, terleme, yüksek ateş, kusma, ishal, güneş çarpması gibi sebepler dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyonun ilk ve en önemli belirtisi susuzluk hissidir.

İlaç kullanımı:

Kullanılan bazı ilaçlar ağız kuruluğuna neden olabilir. Bunlar arasında antihistaminler, idrar söktürücü özelliği bulunan ilaçlar, antidepresanlar ve diğer bazı reçeteli ilaçlar ilk sıralarda yer alır. İlaca bağlı görülen ağız kuruluğu genellikle ilacın dozunun artması ile birlikte artar, ilaç kullanımının sonlanması ile düzelir.

Beyin ve sinir sistemi ile ilgili nedenler:

Beyin tümörü, baş ve boyun bölgesinde meydana gelen sinir hasarı gibi beyin ve sinir sistemini etkileyen sağlık sorunları, ağız kuruluğuna neden olabilir.

Diyabet:

Diyabet yani şeker hastalığının semptomlarından bir tanesi ağız kuruluğudur. Kandaki şeker seviyesinin yüksek seyretmesi, tükürük üretimini olumsuz etkileyebilir. Buna bağlı olarak ağız kuruluğu görülebilir.

Kanser tedavisi:

Kemoterapi, radyoterapi gibi kanser tedavisinde kullanılan yöntemler, ağız kuruluğuna yol açabilir. Özellikle ağız ve yutak bölgesine uygulanan kemoterapi ve radyoterapiden sonra ağız kuruluğu görülme ihtimali vardır.

Burun tıkanıklığı:

Burun tıkanıklığına bağlı ağızdan nefes alma ve horlama ağız kuruluğuna neden olabilir.

Tütün ve tütün mamullerinin kullanımı: Tütün ve tütün mamullerinin kullanımı tükürük bezlerinden üretilen tükürük miktarını etkileyerek ağız kuruluğuna yol açabilir.

Stres:

Stres, vücuttaki pek çok doku ve organı etkilediği gibi tükürük bezlerini de etkileyerek üretimin azalmasına neden olabilir.

Otoimmün bozukluklar:

Otoimmün bozukluklar, bağışıklık sisteminin çalışmasında meydana gelen bir aksaklığa bağlı olarak vücudun kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Otoimmün bozukluklar, ağızda bulunan hücreleri de etkileyebilir.

Tükürük bezi hastalıkları:

Tükürük bezi hastalıklarına bağlı tükürük üretiminin azalması ağız kuruluğuna neden olabilir. Tükürük bezi hastalıkları içerisinde yer alan Sjögren sendromu, ağızda ve gözlerde kurumaya yol açabilir. Ayrıca çeşitli sebeplerle tükürük bezlerinin ameliyatla çıkarılması da ağız kuruluğuna neden olabilir.

Ağız Kuruluğu Hangi Hastalığın Belirtisi?

“Ağız kuruluğu hangi hastalığın belirtisi?” dendiğinde akla ilk olarak diyabet hastalığı gelir. Diyabetin belirtiden bahsedildiğinde ise akla sürekli susamak ve ağız kuruluğu gelir. Lupus, AIDS, anemi, Alzheimer, Parkinson, kistik fibrozis, romatoid artrit, hipertansiyon, kabakulak, depresyon ve anksiyetenin belirtilerinden biri ağız kuruluğudur. Sjögren Sendromu özellikle ayrı bir yer tutar. Çünkü direkt gözleri ve tükürük bezlerini etkileyen otoimmun bir hastalıktır. Ağız kuruluğu aslında tüm bu hastalıkların bir yan etkisi olarak kabul edilir.

Ağız Kuruluğunun Tedavisi

Ağız kuruluğunun tedavisinde yeterli su tüketimi çok önemlidir. Ayrıca sakız çiğnemek tükürük üretiminin artmasına yardımcı olabilir. Bulunulan ortamın düzenli olarak havalandırılması burun tıkanıklığına bağlı ağız kuruluğunu geçirmeye yardımcı olabilir.

Ağız kuruluğunun uzun süre devam ettiği durumlarda vakit kaybetmeden alanında uzman bir diş hekimine başvurulması önerilir. Alanında uzman diş hekimi öncelikle hastanın tıbbi öyküsünü alır. Bu durum ağız kuruluğunun nedeninin belirlenmesine yardımcı olabilir. Örneğin; diyabet gibi kronik bir sağlık sorununun ağız kuruluğuna neden olduğu durumlarda öncelikle o sağlık sorununa yönelik tedavi uygulanması gerekir.

Bunlara ek olarak ağız kuruluğunun tedavisinde topikal (yüzeysel) olarak uygulanan jellerden sıklıkla faydalanılır. Topikal jeller, ağız içerisine uygulandığında tükürüğe benzer bir etki göstererek ağzı nemlendirebilir. Ayrıca bazı pastiler, diş macunları ve gargaralar tükürük üretimini uyarmaya yardımcı olabilir.

Ağız kuruluğu, tedavi edilmediğinde diş çürüklerine ve diş eti iltihabına neden olabileceğinden ağız kuruluğu şikâyeti bulunanların vakit kaybetmeden alanında uzman bir diş hekimine başvurması önemlidir. Siz de ağız ve diş sağlığınız için düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.