İzlanda'da faaliyete geçen "Mammoth", dünyanın en büyük karbon yakalama tesisi olarak yılda 36 bin ton karbondioksit temizlemeye başladı.
Bu tesis, Climeworks tarafından geliştirilen ve önceki Orca modelinin on katı büyüklüğünde olan bir tesis olarak dikkat çekiyor. Yenilenebilir jeotermal enerjiyle çalışan Mammoth, atmosferden karbon dioksiti emerek yer altına enjekte ediyor ve burada mineralize olmasını sağlıyor. Bu yöntem, karbonun kalıcı olarak atmosferden uzaklaştırılmasını ve yer kabuğunda güvenli bir şekilde depolanmasını sağlıyor.
Mammoth'un önemli bir özelliği, karbondioksit yakalama maliyetlerini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olmasıdır. Şu anda, her ton karbondioksit için yaklaşık 1.000 dolarlık bir maliyet gerekiyor ancak Climeworks, bu maliyetleri 2050 yılına kadar ton başına 100 dolara kadar düşürebileceklerini belirtiyor. Bu, karbondioksit yakalama teknolojisinin ekonomik olarak daha erişilebilir hale gelmesini sağlayacak önemli bir gelişme.
Ancak, doğrudan hava yakalamanın (DAC) çevresel etkileri hakkında bazı endişeler bulunmaktadır. Bazı çevre uzmanları, bu teknolojinin diğer iklim değişikliği önleme çabalarını gölgede bırakabileceğinden ve fosil yakıt endüstrisinin bu teknolojiyi sürdürmek için bir bahaneye dönüştürebileceğinden endişe ediliyor.
Bu teknolojinin geniş çapta benimsenmesi, karbondioksit negatif teknolojilerin ve düşük karbonlu çimento üretiminin gelişimine katkıda bulunabilir. Ayrıca, Avrupa'nın iklim nötr, enerji otonomisi ve endüstriyel rekabetçilik hedeflerine ulaşmasına da yardımcı olabileceği düşünülüyor.
