rak, 2026'da devreye girecek bu sistemin, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü sürdürebilmesi için 2035 yılına kadar önemli bir dönemeç olacağını belirtiyor.
AB'nin uyguladığı SKDM, Türkiye'nin karbon fiyatlandırması ve üretim verimliliği gibi konularda büyük değişiklikler getirecek. SHURA'nın yayımladığı rapora göre, Türkiye'nin bu süreci başarılı bir şekilde geçebilmesi için hızlı ve stratejik bir dönüşüm gerekiyor.
2035'E KADAR DÖNÜŞÜM PLANLARI ŞART
Rapora göre, SKDM’nin etkilerinin en aza indirilebilmesi için Türkiye'nin öncelikli olarak düşük karbonlu üretime geçiş yapması öneriliyor. SKDM'nin devreye girmesiyle, karbon fiyatlandırmasının yüksek olması ve çevre dostu teknolojilerin benimsenmesi Türkiye’nin rekabet gücünü belirleyecek.
Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, sektörler arası işbirliği ve uygun politikaların oluşturulması büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin, SKDM ile uyum sağlayabilmesi için 2035-2040 dönemine odaklanması gerektiğini belirten SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, “Enerji dönüşümü ve karbon fiyatlandırması, Türkiye’nin uluslararası ticaretini koruyabilmesi için kritik öneme sahip” dedi. Türkiye, SKDM’ye uyum sağlamak için karbon fiyatlandırması ve teknolojik dönüşüm alanlarında stratejik adımlar atarak ekonomik maliyetleri azaltabilir.