NASA’nın SWOT (Yüzey Suyu ve Okyanus Topografyası) uydusu, okyanusların daha önce hiç gözlemlenmemiş ayrıntılarını ortaya çıkardı. Bilim insanları, bu uydu aracılığıyla okyanus tabanında 100 binden fazla daha önce keşfedilmeyen dağ ve tepeyi haritaladı. Bu yeni keşif, derin deniz ekosistemlerinin yapısını anlamamıza ve Dünya'nın jeolojik geçmişine dair önemli bilgiler edinmemize yardımcı olacak.
SWOT UYDU TEKNOLOJİSİYLE OKYANUS TABANI KEŞFİ
SWOT uydusu, okyanus yüzeyindeki milimetrik yükseklik değişimlerini kullanarak deniz tabanındaki sırları ortaya çıkarıyor. Uydu, bu küçük değişimleri tespit ederek deniz altındaki yapıları haritalıyor ve okyanus tabanındaki dağların sayısını 44 binden 100 bine çıkarıyor. Bu gelişme, okyanus tabanının haritalanmasında önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
Okyanus yüzeyindeki birkaç santimetreyi bulan değişimleri analiz eden SWOT uydusu, derin deniz akıntılarının yönünü belirlememizi, biyoçeşitliliğin nasıl şekillendiğini ve deniz altı ekosistemlerinin nasıl işlediğini anlamamıza yardımcı olacak.
DAĞLAR BİYOÇEŞİTLİLİĞİN ARTMASINA KATKI SAĞLIYOR
Keşfedilen deniz altı dağları, okyanusların besin akışını ve deniz yaşamını şekillendiren önemli yapılar arasında yer alıyor. Bu dağlar, derin deniz akıntılarını yönlendirerek besin yoğunluğunu artırıyor ve biyoçeşitliliğin artmasına katkı sağlıyor. Araştırmacılar, bu dağların deniz altı ekosistemlerinde "canlı vahalar" oluşturduğunu belirtiyor.
SWOT uydusu, sadece dağları değil, birkaç kilometre genişliğindeki abissal tepeleri de tespit edebiliyor. Bu tepeler, tektonik plakaların ayrıldığı bölgelerde çamaşır tahtası gibi paralel şeritler halinde oluşuyor ve bu yapıların yönü, kıtaların geçmişte nasıl hareket ettiğine dair ipuçları sunuyor.
2030 YILINA KADAR OKYANUS TABANININ TAM HARİTALANMASI HEDEFLENİYOR
SWOT’un sağladığı veriler, uluslararası bilim topluluğunun okyanus tabanını sonar teknolojisiyle haritalama hedefine büyük katkı sağlayacak. Şu anda, bilim insanları SWOT verilerini kullanarak okyanus tabanındaki dağlık yapıların derinliğini hesaplamaya odaklanmış durumda. Bu süreç, 2030 yılına kadar okyanus tabanının tümünü haritalama hedefinin önemli bir adımı olacak.
Jeofizikçi David Sandwell, "2030 hedefi tamamen ulaşılmasa bile, SWOT sayesinde önemli bir kısmı tamamlanmış olacak" dedi.