Kütahya’da bulunan Arslan Bey Camii, erken Osmanlı dönemine ait mimari yapısı ve tarihî geçmişiyle öne çıkıyor. Araştırmacı İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın tespitlerine göre, caminin banisi olan Arslan Bey’e ait 1426-1427 tarihli iki vakfiye bulunuyor.

Arslan Bey’in, Çelebi Mehmet ve II.Murat dönemlerinde önemli devlet işlerinde görevler aldığı bilinmekte.

Ailenin kökeni Selçuklu dönemine kadar uzanırken, Arslan Bey’in Tokat’a kendisinin ise Tavşanlı’da medfun olduğu belirtiliyor. Gevye ve Tokat çevresinde de aynı aileye ait eselerin bulunduğu biliniyor.

OSMANLI MİMARİSİNİN EŞSİZ ÖRNEKLERİNDEN

Arslan Bey Cami, kesme taş ve tuğlanın birlikte yapılarak kullanıldığı kare planlı, tek kubbeli bir yapıya sahip.

Caminin ön kısmında ise üç bölümlü son cemaat yeri yer almaktadır. Buradaki bölüm batı cephesinde ana mekanı dış avludan ayıran duvarla çevrelenmiştir. Duvarın batı cephesine yerleştirilen minare ile cami klasik Osmanlı cami düzenini yansıtıyor.

Eskişehir’de emeklilikten sonra hat sanatında ustalaştı
Eskişehir’de emeklilikten sonra hat sanatında ustalaştı
İçeriği Görüntüle

Yapıyı şık gösteren kemerlerin ortasından ise dar ve uzun kemerli pencereler geçmektedir.

Arslan Bey Camii, sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda Kütahya’nın tarihî kimliğini yansıtan önemli bir kültür mirasıdır. Osmanlı erken dönem mimarisinin zarif çizgilerini taşıyan yapı, bölgedeki diğer tarihî eserlerle birlikte Kütahya’nın kültürel zenginliğine katkı sunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi