Kütahya ev sahipliğinde 13. Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu kapılarını açtı.
Açılış konseriyle başlayan sempozyum açılışında konuşan Vali Ali Çelik, “Kütahya yaşayan bir şehir. Ruhu var, dokusu var. Ve art alanları var. Bunlardan bir tanesi Hisarlı Ahmet. Kütahya işte bunun için temsili bir kişilik değil, şahsiyetli bir şehir.” dedi.
13.Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu açılış konseri ile başladı. Kütahya Güzel Sanatlar Derneği ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen sempozyum düzenlenen açılış töreni ile başladı.
Bu yıl müzik performansının kurumsal art alanı temasıyla düzenlenecek sempozyum açılış konseri ile misafirlerine merhaba dedi. Konserde Mehmet Sevim, Oğuzhan Kavukçu, Mehmet Özdemir enstrümanlarıyla katılımcılara müzik ziyafeti sunarken Aşık Yoksul Derviş de hoşgeldiniz karşılaması yaptı.
“KÜTAHYA SANATIYLA, SANATÇISIYLA YAŞAYAN BİR ŞEHİR”Açılış konseri sonrası protokol konuşmalarına geçildi. Vali Ali Çelik konuşmasına sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek başladı.
Sempozyumun bu yıl ki temasına atıfta bulunan Çelik, Hisarlı Ahmet’in Kütahya art alanını temsil ettiğini belirtti. Kütahya’nın bir sanat şehri olduğunu bildiren Çelik, “Kütahya yaşayan bir şehir. Ruhu var, dokusu var. Ve art alanları var. Bunlardan bir tanesi Hisarlı Ahmet. Ahmet Yakupoğlu, Mehmet Gürsoy yani sanatın ve kişinin kendi anlamını yüklediği birçok alan. Kütahya işte bunun için temsili bir kişilik değil, şahsiyetli bir şehir. Her alanda bizlerin bugün yapmaya çalıştığımız gibi art alanlarını, bizi biz yapan değerleri, bizim kim olduğumuzu, ne ifade ettiğimizi anlamaya çalıştığımız bir sürecin bir parçası. Zorluklarda, zor günlerde sizin sahip olduğunuzun değerlerin bize öğrettiği şey bizi birbirimize bir ağ gibi bağlıyor. Ve hep beraber yan yana omuz omuza buradaki gibi bir araya geliyoruz. Ve o zorlukları aşmak için bize bir cesaret, bize bir güç veriyor. Umarım bütün bu değerler bizi biz yapan bütün değerler hep beraber kendimize ve sonraki nesillere hiç eksiltmeden anlatmaya devam ederiz.” ifadelerini kullandı.
“SEMPOZYUMDA BİLDİRİ, KONSER, SERGİ VE ATÖLYE ÇALIŞMALARI OLACAK”Sempozyumumuzun bu yılki temasının müzik performansının kuramsal art alanı olduğunu belirten Kütahya Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Mustafa Altınsoy, sempozyum ile ilgili bilgiler verdi: “Bu ifade müzik yorumcusunu ve yorumunu sadece kendisini değil, yorumu etkileyebilecek geçmiş tüm süreçlerin irdelenmesini kapsıyor. Bu yıl on bir kişi yürütme kurulu Profesör Doktor Tülay Dergi başkanlığında sekizi yabancı on altı kişi, bilim kurulu Profesör Doktor Uğur Türkmen başkanlığında otuz dört kişi. Düzenleme Kurulu, konser sanatçıları, sergi sanatçıları ve destekçileri ile birlikte on üçüncü uluslararası istinada sempozyumu seksen sekiz bildiri, üç konferans, bir panel, yirmi üç konser, bir karma sergi ve bir atölye çalışmasıyla gerçekleşecek.”
“SEMPOZYUM İÇİN 117 BİLDİRİ ÖZETİ GÖNDERİLDİ”Sempozyumun hazırlık sürecinden bahseden Bilim Kurulu Başkanı Türev Berki şöyle devam etti: “Sempozyum için yüz on yedi bildiri özeti gönderildi. Bu yıl iki farklı değerlendirmeden geçirdik bildiri özetlerini. Önce bir ön değerlendirme yapıldı. Dil kullanımı gibi ve kurgusuyla ilgili konularla ilgili bir ön değerlendirme yapıldı. Doksan dört bildiri ön değerlendirmeden geçti. Yirmi bir bin bildiri özetini yazarlarımıza tekrar göndererek çeşitli düzeltme taleplerinde bulunduk. Ve iki bildirimiz sempozyum temasıyla uyumsuzluk sebebiyle reddedildi. Daha sonra Bilim Kurulu Değerlendirme süreci başladı. Bilim kurulu üyelerimize yüz yedi özet gönderdik. Doksan ikisi kabul edildi on beşi reddedildi. Bilim Kurulu üyelerimiz yoğun olmasına rağmen son derece titiz bir şekilde ve özverili bir şekilde bütün özetleri değerlendirdiler.” Programda yapılan diğer konuşmalar sonrası Kütahyalı ressamların hazırladığı resim sergisi açıldı. Sergi Vali Ali Çelik ve protokol üyeleri tarafından gezildi.
Hisarlı AhmetKütahya'da 1908 yılında doğan Hisarlı Ahmet, çocukluğunda sesinin gürlüğü ve güzelliği ile dikkati çekti. Baba mesleği olan yemenicilik ve kavaflığın yanı sıra türküler derledi, ses ve saz sanatçılığı yaptı. Sanatını usta-çırak ve gezek ilişkileri içinde geliştirdi.
Yöre türkülerini söyleyişindeki tavır, ritim ve icrasıyla tanınan sanatçı, bildiği türküleri TRT repertuvarına kazandırmak için Muzaffer Sarısözen, Nida Tüfekçi, Yücel Paşmakçı ile çalışarak yörenin kaynak kişisi olarak ünlendi. "İnegöllü" olan soyadı yerine, "Hisar" olan lakabını soyadı olarak alan Hisarlı Ahmet, sesinde ve söyleşindeki üslup ve teknik, icrasındaki sağlamlık ve repertuvarındaki titizliğiyle tanındı.
Hisarlı Ahmet, 1984 yılında vefat etti.