Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Küresel piyasalarda veri gündemindeki değişikliklere odaklanılıyor

Geçen hafta, özellikle ABD

Geçen hafta, özellikle ABD merkezli enflasyon verilerinin beklenenden daha fazla yavaşlamasıyla küresel piyasalarda risk iştahının artması gözlemlendi.

Bu olumlu seyir, önümüzdeki hafta için yurt dışında yoğun veri gündemi ve Türkiye’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararıyla birlikte yatırımcıların odak noktasında yer alacak.

Bir yılı aşkın süredir devam eden “şahin” para politikalarının enflasyon endişesini azalttığı, ancak ekonomilerdeki yavaşlamanın resesyon ihtimaline dönüşüp dönüşmeyeceğinin yakından takip edildiği belirtiliyor. ABD’de geçen hafta açıklanan veriler, iş gücü piyasasında yumuşama işaretleri verirken, enflasyonun beklentilerin altında kalması risk iştahını artıran etkenler olarak öne çıktı.

Ticaret odaklı makroekonomik verilerin izlendiği haftada, ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentilerin altında kaldı. Analistler, Federal Rezerv’in faizleri aralık toplantısında sabit bırakacağına dair kesin bir beklenti olduğunu ifade ederken, Fed’in yüzde 85 ihtimalle haziran ayında faiz indirimlerine başlayabileceği tahmin ediliyor. Ancak, Fed yetkililerinin resesyon beklemediklerini belirtmeleri, piyasalardaki risk iştahını bir miktar sınırlayabiliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından alınan bilgilere göre, ABD’deki bölgesel bankaların finansman ve büyüme zorlukları 2024’te devam edecek gibi görünüyor. Bu arada, ABD’nin “Aaa” olan kredi notu Moody’s tarafından “negatif” olarak revize edildi.

Küresel borç miktarı, Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından yayımlanan bir rapora göre bu yılın üçüncü çeyreğinde 307,4 trilyon dolar olarak hesaplandı. Bu gelişmelere paralel olarak, doların talebindeki azalma ve altının ons fiyatındaki artış gözlendi.

New York borsalarında pozitif bir seyir devam ederken, şirket bilançoları ve makroekonomik veriler takip ediliyor. Avrupa borsalarında ise ABD’deki olumlu seyir etkisiyle birlikte pozitif bir trend yaşandı. Ancak, Avrupa’da enflasyon ve resesyon endişeleri devam ediyor.

Asya piyasalarında, ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında gerçekleşen görüşme ve Alibaba’nın bulut grubu planını iptal etmesiyle birlikte oynaklık gözlendi. Çin’de konut fiyatlarının düşüşü ve Çin Merkez Bankası’nın likidite sağlama hamlesi dikkat çeken diğer konular arasında.

Yurt içinde ise BIST 100 endeksi dalgalı bir seyir izledi. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 3 yılın ardından ilk kez 350 baz puanın altına inerek 347,1 seviyesine geriledi. Gelecek hafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararı ve diğer ekonomik göstergeler yatırımcıların dikkatini çekecek.

Haftanın veri takviminde, uluslararası yatırım pozisyonu, yurt dışı ÜFE, tarımsal girdi fiyat endeksi gibi önemli ekonomik göstergelerin yanı sıra TCMB’nin faiz kararı ve diğer iç veriler takip edilecek. Bu süreçte, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.800 ve 7.700 seviyeleri destek, 7.900 ve 8.000 seviyeleri ise direnç olarak öne çıkabilir.