"Bingöl'ün Yedisu ilçesinde, kırmızı kıyafetlerini tercih etmesi nedeniyle 'kırmızılı kadın' olarak tanınan 78 yaşındaki Nafiye Caz, geçirdiği felç sonucu bile sevdiği rengi bırakmıyor.

Yedisu'nun Güzgülü köyünde yaşayan Caz, 11 çocuğu ve 23 torunu olan bir kadındır. 10 yaşındayken gördüğü bir rüya, yaşlı ve sakallı bir kişinin hayatı boyunca kırmızı giymesi gerektiğini söylemesiyle onu etkilemiş ve sonuç olarak 68 yıldır giydiği tüm kıyafetlerde kırmızı rengi tercih etmiştir.

Geçen yıl, evinin balkonunda otururken rahatsızlandı ve Bingöl Devlet Hastanesi'nde yapılan tetkikler sonucu felç olduğu tespit edildi. Belinin altından aşağısı ve sol kolunda his kaybı yaşamıştır. Bir süre konuşamamış olsa da, eşi Celal Naz ve İzmir'den gelen kızı Gülhan Caz Ber'in yardımıyla yaşamını sürdürmektedir.

Açtıkları hobi garajda arkadaşları için düğün arabası hazırlıyorlar Açtıkları hobi garajda arkadaşları için düğün arabası hazırlıyorlar

Nafiye Caz, hala konuşma güçlüğü çekse de, tüm sağlık sorunlarına rağmen gülümsemesini eksik etmiyor ve kırmızı kıyafetler giymekten vazgeçmiyor.

kırmızılı kadın

Yedisu Kaymakamı Furkan Başar, Nafiye Caz'ı evinde ziyaret etti ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Kaymakam Başar, "Giysilerine rüya vesilesiyle sirayet etmiş. Hem elbiseleri renkli hem de kendisi çok renkli bir kişiliğe sahip. Duasını almak için yanındayız. Allah sağlıklı uzun ömürler versin." dedi.

Nafiye Caz, rahatsızlığına dair hatırladığı tek şeyin balkonda yere düşmek olduğunu söyledi. Sesinin hala zor çıktığını belirten Caz, "Ayaklarım ve belim hiç kalkmıyor. Kızım İzmir'den çocuklarını bırakıp yanıma geldi, o bana bakıyor." dedi.

Nafiye Caz'ın eşi Celal Caz da eşinin felç geçirdikten sonra konuşamaz hale geldiğini ve yoğun bakım sonrası Erzincan ve İstanbul'da fizik tedavi gördüğünü belirtti. Caz, "Eşimin belden aşağısı ve sol kolu tutmuyor. Bazen sağ kolu da tutmuyor. Biz ona sahip çıkmazsak kim bakacak. Bazen gece 3-4 sefer kalkıp onunla ilgileniyorum." şeklinde konuştu.

Nafiye Caz'ın kızı Gülhan Caz Ber, İzmir'den annesine bakmak için köye geldiğini ve annesinin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirtti. "Anne ve baba bulunmaz. Onlara bakacak kimse yok, çaresizler. Bu nedenle 20 yıl sonra köyüme geldim. Anneme ve babama baktığım için vicdanım çok rahat." dedi."

Muhabir: Gülsen Ünlütabak