Muğla'nın Milas ilçesindeki Herakleia Antik Kenti'nde yapılan kazılarda, tarih boyunca insan ve hayvan arasındaki güçlü bağları gösteren önemli buluntulara rastlandı. Kazı ekibi, gün ışığına çıkarılan tuğlalar üzerindeki pati izlerini ve mezarlarda bulunan hayvan iskeletlerini inceleyerek, antik halkın doğa ve hayvan sevgisini ortaya koydu.
Herakleia Antik Kenti, 4 yıl önce başlatılan kazılarla bir kez daha tarih ışığına kavuştu. Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer'in danışmanlığında sürdürülen kazılar, dönemin hayvan sevgisini sanatla buluşturmuş bir toplum anlayışını günümüze taşıyor. Elde edilen buluntular, Herakleia'nın sakinlerinin, doğa ile uyumlu bir yaşam sürdüklerini ve hayvanları yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini gösteriyor.
HAYVAN FİGÜRLERİ VE PATİ İZLERİ
Kazılarda çıkarılan figürlü mozaikler, kandiller ve pati izleri ile tuğlalar, Herakleialıların hayvanlara olan sevgisini simgeliyor. Özellikle, 2022'deki kazılarda köpekle gömülü insan mezarları dikkat çekti. Bu, antik halkın evcil hayvanlarına gösterdiği yüksek saygıyı ve hayvanların kültürel önemini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, kazılar sırasında ortaya çıkan pati izlerinin, evcil köpeklerin, tuğlaların kurutulması sırasında açık alanda üzerine basması sonucu oluştuğu tespit edildi. Bu izler, Herakleialıların hayvanlarıyla iç içe bir yaşam sürdüklerinin somut bir kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer, Herakleia Antik Kenti'nin doğayla uyum içinde inşa edilen yapıları ve sanat eserleriyle dikkat çektiğini belirtti. Herakleialılar, çevrelerindeki doğal kayaları kullanarak çevreyle uyumlu ve dayanıklı yapılar inşa ettiler. Ayrıca, kazılarda bulunan seramikler ve kandiller, bu halkın doğa ve hayvan sevgisini sadece günlük yaşamlarında değil, sanatlarında da yansıttığını gösteriyor.