Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Engel olma destek ol!

Hazırlayan: Vaiz Fatma AKA

Hazırlayan: Vaiz Fatma AKA

Engel olma destek ol! Yüzünde o güzel tebessümüyle sınıfa giren öğretmenimiz hemen konuya girdi: Gençler sınıfımıza yeni bir arkadaşımız gelecek. Yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu maalesef yürüme yetisinde sıkıntı var ve gözlerinde de görme kaybı var.

-Daha önce sağlıklıymış demek ki öğretmenim.Kaza sonucu dediğinize göre.

-Evet. Tıpkı sizler gibi yürüyebiliyor ve görebiliyormuş. Sonradan engelli olmuş.

-Allah yardımcısı olsun. Çok zor bir durum. Bir an kendimi düşündüm hatta düşünemedim. Kaldıramazdım galiba çok üzücü.

-Evet haklısın zor bir durum .Fakat  Allah,sıkıntılar  karşısında insanların sabırlı olmalarını istemektedir. Biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz noksanlaştırmak suretiyle imtihan edeceğini bildirdiği âyetin sonunda  “Sabredenleri müjdele. Onlar, başlarına bir musibet gelince ‘Biz şüphesiz  Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz derler” (Bakara, 2/155-156) buyurmaktadır. Böylece Allah, hem insanların sıkıntı  ile karşılaşabileceklerini, hem de sıkıntılar karşısında insanların nasıl tavır takınmaları gerektiğini bildirmektedir.Enes b. Mâlik’in Hz. Peygamber’den naklettiği kutsi bir hadise göre Yüce Allah :“Ben kulumu –iki gözünü kastederek- iki sevgilisiyle imtihan ettiğimde o buna sabrederse, iki göze bedel olarak ona cenneti veririm” ( Buhari,Merda 7) buyurmuş.  Sonunda cennet ve mükafat olan bu zorlukları hep beraber , birbirimize destek vererek aşabiliriz gençler. Arkadaşınıza yardımcı olursanız siz de mükafat kazanırsanız.    Dinimiz, engellilerle ilgilenmeyi ve onlara yardımı teşvik etmekte ve bunu sevap  olarak görmektedir. Görme engelli bir kimseye yol göstermek, sağır ve dilsiz ile ilgilenmek ve aracına binmeye çalışan bir engelliye yardımcı olmak sadakadır (Ahmed 2,350).Engelli kardeşlerimize yapacağımız her türlü yardım sadaka olarak bize sevap getiriyor ne güzel değil mi.

– Evet çok güzelmiş , elimizden geleni yaparız öğretmenim. Peki Kur’anda da Allah engellilerden bahsetmiş mi? Sonuçta doğuştan engelli olanlar da var.

-Evet Allah ‘ımız ayetlerde bahsetmiş. Kur’ân’da görme, işitme, konuşma, ortopedik ve zihinsel engelliler ile hastalıklardan söz edilmektedir. Konu ile ilgili âyetlerin büyük çoğunluğu mecâzi anlamdadır. Fiziksel anlamda engellilik ve hastalık ile ilgili âyetlerin sayısı oldukça azdır.” Köre güçlük yoktur” (Nur, 24/61. Fetih, 48/17) anlamındaki âyetler , görme engellilerden bahsetmektedir. Allah onlara ibadetler konusunda kolaylıklar tanımıştır. Allah iman edenleri gören ve duyan kimseye, inkar eden kimseleri de kör ve sağır kimselere benzetmiş. Bunların durumlarının birbirine hiç benzemediğini Hud suresi 24. Ayette anlatmış bize.Bu âyette, sadece bir durum tespiti ve benzetme yapılmış , yoksa görme ve işitme engelliler yerilip aşağılanmamış. Böyle bir şeyi Allah hakkında düşünmek bile mümkün değildir.” Topala güçlük yoktur” (Nur, 24/ 61. Fetih, 48/17) ayeti de , yürüme engeli olan insanlara Allah yolunda cihada ve savaşa katılma zorunluluklarının olmadığını bildirmekte. Kur’ân’da zihinsel engellilik  “mecnûn” (deli) ve “sefîh” kelimeleri ile ifade edilmiş. Mekkeli müşriklerin Peygamber efendimize, Firavun’un Mûsâ (a.s.)’a, Nuh kavminin Nuh (a.s.)’a ve diğer kavimlerin peygamberlerine “deli” diyerek iftira atmışlar.

-Öğretmenim peki zihinsel engelliler  hayatlarını nasıl devam ettiriyorlar ? Göremeyenlere ya da yürüyemeyenlere biz yardımcı oluruz. Ama onlara nasıl  yardımcı olacağız ki ?

-Zihinsel engeli az veya çok olan kimseler var. Maalesef onların en çok karşılaştığı zorluk ve zorbalık alay edilmek oluyor gençler. Bu kardeşlerimizi gördüğümüzde asla alay etmeyeceğiz ve elimizden geldiğince sabırla onlara yardım etmeye çalışacağız.Zihinsel engelli  kimse, özellikle ticâret ve sosyal hayatında  yararına hareket edemeyeceği için, Kur’ân’da velisinin onu koruyup kollaması emredilmektedir ( Bakara 282 ).Nisa suresinin 5. âyetinde ise velilere , aklı ermeyenlere (süfehâ) mallarını vermemeleri emredilmektedir. Bu âyette “aklı ermeyenler” ile maksat mallarını saçıp savuran, gereği gibi harcayamayan kimselerdir. Ayet, malını akıllıca kullanamayan zihinsel engellileri yermemiş, akılları yetmediği, yararlı ve zararlı olanı ayırt edemediği , malını zabt edemediği  sebebiyle onları koruyup kollamak için inmiş gençler.

-Bizim okulumuzda da fotokopilerimizi çeken abi engelli.Sağlık ocağında daha bir çok yerde engelli çalışanlar görüyoruz öğretmenim. Peki Peygamberimizin zamanında da var mı acaba ?

-Tabii ki var. Peygamberimiz engellilere yeteneklerine göre kamu alanında görev vermiş, onları topluma kazandırmaya çalışmıştır. Engellileri başkalarına el açan bir dilenci veya toplumun üretken olmayan bir kesimi olarak görmemiştir. Aksine çeşitli hizmetlerde kendilerinden yararlanma yoluna  gitmiştir. Örneğin, ortopedik engelli (topal) Muâz b. Cebel’i Yemen’e vali olarak göndermiş, çeşitli vesilelerle Medine dışına çıktığında yerine vekalet etmek üzere 13 defa görme engelli  Abdullah İbn Ummi Mektum’u vekil bırakmıştır. İbn Ümmi Mektum, cemaate namaz kıldırmış, Mekke ve Medine’de uzun yıllar müezzinlik yapmıştır. Sahabeden görme engelli İtbân b. Mâlik kendi kabilesine imamlık yapmıştır. Peygamberimiz bu uygulamalarıyla, engellilerin yeteneklerine uygun alanlarda istihdam edilerek onların üretici bireyler olmalarını, onları topluma kazandırmayı amaçladığını ve gelecek nesillere yol göstericilik yaptığını söyleyebiliriz.

Gençler ! Bizler şu anda sağlıklı bireyleriz elhamdülillah. Ama yarın başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. Hepimiz birer engelli adayıyız aslında. Oların yerine kendimizi koyup empati yapmalıyız. Bize nasıl davranılmasını istiyorsak , biz de karşımızdakine öyle davranmalıyız. Fiziksel ve ruhsal sağlığını koruyarak yaşamak her insanın hakkıdır. Dolayısıyla başımıza gelen her sıkıntının sebebi bizzat kendimiz  olmayabiliriz. İlâhî imtihanın yanı sıra, anne-babanın , toplumun da ihmal ve kusurları olabilir. “Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık” (Tin, 95/4), buyuruyor Rabbimiz. Her yaratılan güzeldir ve kıymetlidir gençler. Ama aslolan Allah katında kıymetimizi  ve değerimizi koruyabilmektir. “Allah sizin sûretlerinize ve servetlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize (îman veya inkâr halinize) ve amellerinize bakar” ( Müslim,Birr,34) anlamındaki hadis, bu gerçeği ifade ediyor.

– Şimdi soralım bakalım. Engelli arkadaşımızı karşılamaya, onu hayatımıza almaya ve sevap hanemize artılar kazandırmaya hazır mıyız ?

– Hazırız öğretmenim.