Küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha net hissedilirken, buzul erimelerine ilişkin yayımlanan yeni bir bilimsel çalışma endişe verici bir tabloyu gözler önüne serdi.
Nature Climate Change dergisinde yayımlanan araştırma, dünya genelindeki buzulların önümüzdeki yıllarda benzeri görülmemiş bir hızla yok olacağını ortaya koyuyor.
211 BİN BUZUL İÇİN ALARM ZİLLERİ
Araştırmaya göre Dünya üzerinde bulunan yaklaşık 211 bin buzul, gezegenin artan ısınma hızından doğrudan etkileniyor. Mevcut sıcaklık artışının bu şekilde devam etmesi halinde, önümüzdeki 20 yıl içinde buzul kayıplarının kritik bir eşiği aşacağı belirtiliyor.
Bilim insanları, özellikle 2040 ile 2055 yılları arasında erime hızının en yüksek seviyeye ulaşacağını vurguluyor.
BUZUL KAYIPLARI KATLANARAK ARTACAK
Günümüzde her yıl yaklaşık 750 ila 1.000 buzulun tamamen yok olduğu ifade ediliyor.
Ancak araştırmaya göre bu rakam, 2040 yılına gelindiğinde üç ila dört katına çıkacak.
Mevcut iklim politikalarıyla devam edilmesi durumunda, 2040–2060 yılları arasında her yıl ortalama 3 bin buzulun haritadan silineceği öngörülüyor.
Bu durum, geri dönüşü zor çevresel sonuçlara yol açabilecek bir sürecin habercisi olarak değerlendiriliyor.
AVRUPA VE AMERİKA İÇİN ERKEN UYARI
Araştırmada, buzul kayıplarını en erken yaşayacak bölgelerin başında Avrupa Alpleri’nin geldiği belirtildi. Alpler’de 2033 yılına kadar 100’den fazla buzulun tamamen yok olabileceği ifade ediliyor.
Orta Avrupa’da ise bugün yaklaşık 3 bin 200 buzul bulunurken, bu sayının 2100 yılına kadar yalnızca 110’a düşebileceği tahmin ediliyor. Bu tablo, bölge için ciddi çevresel ve ekonomik riskler anlamına geliyor.
SU KAYNAKLARI VE TARIM TEHLİKE ALTINDA
Buzul erimelerinin yalnızca doğal bir kayıp olmadığına dikkat çeken bilim insanları, bu sürecin küresel ölçekte insan yaşamını da tehdit ettiğini belirtiyor.
Dağlardaki buzullardan beslenen su kaynaklarına bağımlı yaklaşık 2 milyar insanın, içme suyu ve tarımsal sulama açısından büyük riskle karşı karşıya kalacağı vurgulanıyor.
Erimelerin hızlanması, su kıtlığı ve gıda güvenliği sorunlarını daha da derinleştirebilir.
SADECE BUZULLAR DEĞİL, KÜLTÜRLER DE YOK OLUYOR
Uzmanlar, buzul kayıplarının yalnızca fiziksel bir çevre sorunu olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyor.
Binlerce yıldır insanlık tarihini, kültürleri ve doğal manzaraları şekillendiren buzulların yok olması, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir kayıp anlamına geliyor. Bilim insanları, bu sürecin durdurulabilmesi için küresel ölçekte daha güçlü ve kararlı iklim politikalarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
