Alman otomotiv sektörü, Çin pazarındaki zayıf talepten ve küresel rekabetin baskısından olumsuz etkileniyor. Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen’in 2025 yılının ilk çeyreğindeki kârları ciddi oranda düşüş gösterdi. Uzmanlara göre bu durum, sadece geçici bir trend değil; yapısal sorunlarla birleşen jeopolitik ve teknolojik değişimlerin de sonucu.
Mercedes’in kârı yüzde 40,7, BMW’nin yüzde 25,2 ve Volkswagen’in yüzde 37 oranında geriledi. Üç marka toplamda Çin’de 1 milyon araç bile satamadı. Mercedes’in Çin’deki teslimatları yüzde 10, BMW’nin yüzde 17,2, Volkswagen’in ise yüzde 7,1 oranında azaldı.
Bir zamanlar Alman otomotiv devleri için en kârlı pazar olan Çin, artık bu konumunu kaybediyor. Lüks sedan modeller olan Mercedes S-Serisi, BMW 7 Serisi ve Audi A8 gibi araçlara olan talep azalıyor. Çinli tüketiciler daha fazla elektrikli ve teknolojik araçlara yönelirken, yerli markalar BYD, Geely ve Nio pazara hâkim olmaya başladı.
Alman otomobil uzmanı Prof. Dr. Ferdinand Dudenhöffer, Çin’deki bu eğilimin 2026’da yeni teknolojilerle tersine çevrilebileceğini ifade ediyor. Alman üreticilerin Şanghay’daki son otomotiv fuarında, Çinli teknoloji şirketleriyle iş birliklerini genişletmeye açık olduklarını gösterdiklerini belirten Dudenhöffer, 2026’dan itibaren kârların yeniden yükselebileceğini düşünüyor.

YATIRIM BELİRSİZLİĞİ DE BASKI OLUŞTURUYOR
Alman otomotiv şirketlerini zorlayan bir diğer faktör ise ABD’nin uygulamaya koyduğu yüksek gümrük vergileri. ABD Başkanı Donald Trump’ın ithal otomobillere yüzde 25 ek vergi uygulaması, Almanya’nın en büyük ihracat pazarlarından birini risk altına sokuyor.
Dudenhöffer, bu politikaların yatırımlar açısından ciddi belirsizlikler yarattığını belirtiyor: “Bir yatırımcı, hangi koşullarla karşılaşacağını bilemediği bir pazara yatırım yapmaz. Bu nedenle Asya, özellikle Çin, geleceğin yatırım odağı olacaktır.”
MALİYETLER ARTIYOR, YENİLİKLER GECİKİYOR
Elektrikli araçlara geçiş sürecinin yüksek maliyetleri, yazılım geliştirme sorunları ve geri çağırma operasyonları, Alman otomotiv devlerinin kârlılığını olumsuz etkiliyor. Bu koşullar altında şirketler, maliyetleri azaltmak için işten çıkarmalar gibi önlemler üzerinde çalışıyor.
Çin’de ortalama araç başına işçilik maliyeti 600 dolar civarındayken, Almanya’da bu rakam 3.300 dolara çıkıyor. Bu fark, rekabet gücünü azaltıyor. Ayrıca Çin'de sübvansiyonlu elektrikli araçların yaygınlaşması, Alman üreticiler için pazar kaybına yol açıyor.

OTOMOTİV ALMANYA İÇİN HAYATİ BİR SEKTÖR
Otomotiv sektörü, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini, istihdamın ise yüzde 3’ünü oluşturuyor. 2024 itibarıyla yaklaşık 773 bin kişi sektörde doğrudan çalışıyor. Sektör, aynı zamanda Almanya’nın ihracat gelirlerinin yüzde 17’sini sağlıyor.
Ancak bu yapının sürdürülebilirliği, Çin’e olan bağımlılık ve yeni teknolojilere yeterince hızlı adapte olunamaması nedeniyle risk altında. Alman otomotiv endüstrisinin mevcut konumunu koruyabilmesi için dijitalleşme, elektrikli mobilite ve yazılım alanlarında hızlı adımlar atması gerekiyor.






