Ankara’da yaşayan Bahadır Bıyıklı, 25 yıldır kuklacılıkla hayatına yön veriyor. Çocukluğunda başlayan bu tutku, 2005’te bir kukla ustasıyla tanıştıktan sonra tam anlamıyla sanatına dönüşmüş. Atık malzemeler kullanarak hayalindeki karakterleri kuklaya dönüştüren Bıyıklı, geleneksel Türk tiyatrosunun kukla sanatını yaşatmayı amaçlıyor.
BIYIKLI'NIN KUKLACILIK SERÜVENİ
Bıyıklı, 10 yaşındayken dinlediği TRT radyosundaki Hayali Küçük Ali’nin karagöz oyunuyla kuklaya olan ilgisini keşfetti. Zamanla bu ilgisini tutkuya dönüştüren sanatçı, çoğunlukla geri dönüşüm malzemeleri kullanarak kuklalar yapmaya başladı. Emekli olduktan sonra kukla sanatı üzerine yoğunlaşan Bıyıklı, Ankara'nın Altındağ ilçesinde kendi atölyesini kurdu.
BİR KUKLACI İÇİN YAŞAMAK
Bıyıklı, kuklacılığın zor bir meslek olduğunu ve bu sanatla uğraşan sanatçı sayısının oldukça az olduğunu belirtiyor. Kuklaların çoğunu geri dönüşüm malzemelerinden yaparak sanata katkı sağladığını anlatan Bıyıklı, "Her kukla benim sahnedeki partnerim ve arkadaşım gibi," diyor. Onun için kuklalar, sadece birer oyuncak değil, yaşamını paylaşan küçük bir ordu gibidir. Ayrıca, eski kuklaları dönüştürerek yeni karakterlere hayat veriyor.
ÇOCUKLARLA KUKLALARIN GÜZEL İLİŞKİSİ
Çocukların kuklalara olan ilgisinin çok güçlü olduğunu vurgulayan Bıyıklı, kuklaları kullanarak çocuklarla etkileşimde bulunmayı seviyor. Gösteri sonrası çocuklara kuklaların nasıl hareket ettiğini ve nasıl karaktere dönüştüğünü öğreterek, onları yaratıcı bir süreç içine dahil ediyor. Bu sayede, çocuklar kendi kuklalarını yaratma ve hikayelerini anlatma fırsatı buluyor.