Edebiyat dünyasının usta kalemlerinden biri olan Paul Auster, 77 yaşında hayatını kaybetti. Auster, 34 kitaplık eserleri arasında New York Üçlemesi gibi klasikleşmiş yapıtlara imza atmıştı.
Kültürel Mirasıyla Sonsuza Dek Yaşayacak1980'ler ve 90'ların edebiyat dünyasında kült bir figür haline gelen Auster, eserleriyle sadece Amerika'da değil, Avrupa'da da büyük beğeni toplamıştı. Ölüm haberi, arkadaşı ve yazar dostu Jacki Lyden tarafından doğrulandı. Auster'ın, Brooklyn'deki evinde akciğer kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle vefat ettiği belirtildi.
Büyük Bir Yazarın Veda Ettiği AnGeçtiğimiz yıl eşi ve yazar Siri Hustvedt tarafından kanser teşhisi konulan Auster, tüm edebiyat dünyasını derin bir üzüntüye boğdu. Polonyalı Yahudi göçmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Auster, New Jersey'deki Newark kentinde büyüdü ve edebiyat kariyerine adım attı.
Bir Efsanenin ArdındanColumbia Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Fransa'da dört yılını geçiren Auster, yazma tarzını şekillendirdi ve edebiyat dünyasına kendine özgü bir dokunuş kattı. Özellikle dedektiflik türüne getirdiği felsefi yaklaşım ve New York Üçlemesi ile adını duyuran Auster, edebiyat tarihinde unutulmayacak bir yere sahip olacak.
Çok Boyutlu Bir SanatçıKeskin diyalogları ve derin anlatımıyla övgü toplayan Auster'ın eserleri, 40'tan fazla dile çevrildi ve milyonlarca okuyucuya ulaştı. Sinema dünyasına da adım atan yazar, 1995'te Independent Spirit ödülünü kazandığı Smoke filminin senaryosunu yazarak yeteneklerini sinema dünyasında da sergiledi.
Hem Eleştirmenlerin Hem de Okuyucuların Takdirini KazandıAuster, son eseri olan 4321 ile de edebiyatseverlerin karşısına çıkmış ve bu eseriyle büyük bir ses getirmişti. Ancak, eseri hakkında eleştiriler olmasına rağmen, Auster bu eseri kendi başyapıtı olarak gördüğünü ifade etmişti.
Trajik Kayıplarla Dolu Bir HayatAuster'in hayatı, trajik olaylarla da doluydu. Geçtiğimiz yıllarda torunu Ruby'nin eroin alması sonucu yaşanan acı bir kayıpla sarsılan Auster, daha sonra oğlu Daniel'ın aşırı dozdan hayatını kaybetmesiyle daha da derin bir yaraya sahip oldu. Bu acı kayıplara rağmen, Auster kamuoyunda sessizliğini korudu ve özel hayatını korumayı tercih etti.