Kuraklık Milleyha Kuş Cenneti’ni Vurdu
Hatay, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Kuraklığın etkilediği bölgelerden biri de Samandağ’daki Milleyha Kuş Cenneti oldu. 314 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan bölge, yaz aylarında su seviyesinin rutin olarak düştüğü dönemlerin ötesinde bir kuruma yaşıyor. Toprağın derin çatlaklarla kaplandığı, suyun tamamen çekildiği Milleyha’da adeta çöl görüntüleri oluştu.
Kuş Cenneti Alarm Veriyor
Amanos Dağları’nın eteklerinde yer alan ve genellikle bol yağış alan Hatay’da bu yıl beklenen yağmurlar gelmedi. Meteoroloji verilerine göre, yağışlar geçen yıla oranla yüzde 64 azaldı. Bu da Milleyha gibi sulak alanları doğrudan etkiledi. Bölgeyi yıllardır gözlemleyen kuş gözlemcisi Erol Yüksel, suyun yaz aylarında çekilmesinin olağan olduğunu belirterek, “Buranın yok olduğunu söyleyemeyiz. Sonbahar ve kış yağışlarıyla yeniden canlanacaktır” dedi.
Her Yıl Tekrarlanan Döngü Ama Bu Yıl Farklı
Yüksel’e göre, kuşlar suyun çekilmesiyle birlikte çevredeki sulak alanlara göç ediyor. Ancak bu yıl kuraklık o kadar ciddi boyutlara ulaştı ki, bölgede çamur tabakası bile kalmadı. Yüksel, “İlkbahar ve kış yağışları geri geldiğinde kuşlar da dönecektir. Burası her zaman için bir cennet” diye konuştu.
Kuruma Kalıcı Değil, Ancak Endişe Büyük
Milleyha’nın yaklaşık 9–10 ay boyunca su tuttuğunu belirten Yüksel, “Kıyı kuşları, balıkçıllar, martılar ve sumrular gibi türler genellikle suyun bol olduğu zamanlarda buraya geliyor. Bölge koruma altına alındığından beri kuş çeşitliliği ve sayısı da arttı” dedi.
Ancak bu yıl yaşanan kuraklık yalnızca Milleyha’yı değil, Hatay’daki diğer sulak alanları, gölleri ve dereleri de etkiliyor. Uzmanlara göre bu süreç, küresel ısınmanın doğrudan etkisi.
İklim Krizinin Etkisi Gözle Görülür Hale Geldi
Erol Yüksel, “Kış aylarında sıcaklık düşük olsa da yağış yoktu. Bu da kuraklığı tetikledi. Umarız önümüzdeki dönemlerde benzer bir tabloyla karşılaşmayız” ifadelerini kullandı.
Milleyha Kuş Cenneti, geçici olarak kurumuş olsa da uzmanlar buranın tekrar canlanacağından umutlu. Ancak iklim krizine bağlı yaşanan bu dalgalanmaların, uzun vadede doğal yaşamı tehdit edebileceği uyarısında bulunuyorlar.
