Amortisman, bir işletmenin duran varlıklarının ekonomik ömürleri boyunca yaşadıkları değer kaybının yıpranma payını ifade eder.
Bu kavram, işletmenin muhasebe politikaları ve vergi uygulamaları açısından önemlidir.
Amortismanın tanımı ve hesaplanmasıyla ilgili detaylara bakalım.
Amortisman Nedir?
Amortisman, işletmenin aktifinde bulunan duran varlıkların yıpranma, aşınma veya teknolojik eskime gibi faktörlerle değer kaybına uğraması sonucunda oluşan maliyeti ifade eder. Bu maliyet, varlıkların ekonomik ömürleri boyunca dikkate alınarak belirlenir.
Amortisman Hesaplama Yöntemleri
Amortisman hesaplama işlemi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. En sık kullanılan yöntemler arasında normal (eşit tutarlı) amortisman yöntemi, azalan bakiyeler yöntemi ve fevkalade amortisman yöntemi bulunur. Her bir yöntemin belirli avantajları ve uygulama alanları vardır.
Amortisman Ayrılma Koşulları
Amortismanın ayrılabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekir. Bu koşullar şunlardır:
- Amortisman ayrılacak varlığın işletmede 1 yıldan uzun süre kullanılması gerekir.
- Varlık zaman içinde değer kaybına uğramış olmalıdır, yani aşınma, deforme olma gibi durumlar söz konusu olmalıdır.
- Amortismanın ayrılacağı tarihte varlık, işletmenin envanterinde kayıtlı ve kullanılabilir durumda olmalıdır.
- Varlığın finansal değeri, ilgili yıl için belirlenmiş olan amortisman alt sınırını aşmalıdır.
Bu koşulların sağlanması durumunda, işletme duran varlıklarına amortisman ayırabilir ve bu maliyeti muhasebe kayıtlarına geçirebilir.
Amortisman, işletmelerin finansal tablolarında önemli bir yer tutar ve işletmenin gerçek değerini doğru bir şekilde yansıtmak için doğru bir şekilde hesaplanmalıdır.
Bu nedenle, amortismanın tanımı, hesaplanması ve uygulanması işletme yöneticileri ve muhasebeciler için önemlidir.