Volkswagen Grubu, otomotiv sektöründe karşı karşıya kalınan zorlukların 2025 ve sonrasında da süreceğini duyurdu. Şirketin CEO’su Oliver Blume, yıllık hissedarlar toplantısında yaptığı konuşmada, otomobil endüstrisinin geleceğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Blume, sektörün önümüzdeki yıllarda yoğun rekabet ve dışsal risklerle karşı karşıya kalacağını vurgulayarak, bu dönemin "gelecekte kimlerin söz sahibi olacağını belirleyecek" kritik bir süreç olacağını söyledi. Özellikle Çin ve Kuzey Amerika pazarlarının öne çıktığına dikkat çeken CEO, şirketin stratejik adımlarını bu doğrultuda attığını ifade etti.
ÇİN'DE REKABET KIZIŞIYOR: 2025 ZOR BİR YIL OLACAK
Blume, özellikle Çin otomotiv pazarında rekabetin daha da yoğunlaşacağını ve 2025 yılının bu açıdan oldukça zorlu geçeceğini belirtti. Volkswagen, Çin’deki tüketicilere özel olarak geliştirilen yerel modellerle pazardaki varlığını korumayı hedefliyor. Şirket, bu kapsamda 2026 itibarıyla yeni ve kapsamlı model lansmanları yapmayı planlıyor.
"Ürün avantajlarımızı artırmalı ve rekabetçi maliyet yapımızı sürdürmeliyiz" diyen Blume, Çin’in sadece Volkswagen için değil, tüm otomotiv sektörü için önemli bir sınav niteliği taşıdığını dile getirdi.
Çin’deki stratejinin merkezinde ise tüketici ihtiyaçlarına birebir karşılık veren, teknolojik açıdan gelişmiş ve fiyat-performans dengesi iyi kurulmuş modeller yer alacak.
KUZEY AMERİKA VOLKSWAGEN İÇİN BÜYÜME LOKOMOTİFİ
Kuzey Amerika pazarı, Volkswagen Grubu’nun küresel büyüme stratejisinde özel bir konuma sahip. Şirket, 2024 yılında bu bölgede yüzde 6’nın üzerinde teslimat artışı elde etti. Mevcut küresel ticaret politikaları ve ekonomik belirsizliklere rağmen, Kuzey Amerika’daki büyüme potansiyelinin güçlü olduğu ifade ediliyor.
Volkswagen, bölgede özellikle elektrikli araçlar ve SUV segmentinde güçlü bir portföy oluşturmayı hedefliyor. Yeni üretim tesisleri ve teknolojik yatırımlar, bu büyüme planının temelini oluşturuyor.
DIŞSAL RİSSKLERE VE DİSİPLİNLİ YÖNETİME VURGU
Volkswagen, faaliyet ortamının hâlâ ciddi dışsal riskler barındırdığını vurguluyor. Küresel ticaret politikalarındaki değişimler, tedarik zinciri sorunları ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar gibi etkenler, otomotiv sektörü için önümüzdeki dönemde belirleyici olacak.
CEO Oliver Blume, bu ortamda başarıya ulaşmak için "disiplinli ve esnek bir yönetim anlayışının şart olduğunu" belirtti. Ayrıca şirketin uzun vadeli hedeflerine ulaşabilmesi için operasyonel verimlilik, yenilikçilik ve dijitalleşmenin kilit unsurlar olacağını ifade etti.
