Emekli kimya mühendisi Sopiha Eyüboğlu Ügümü, emekliliğinin ardından çakıl taşı sanatına yönelerek dikkat çekici bir yolculuğa çıktı.
Antalya sahillerinden topladığı taşlarla evini atölyeye dönüştüren Ügümü, pandemi sürecinde vakit geçirmek için başladığı bu sanat dalında kısa sürede ustalaştı.
Yaklaşık beş yıldır çakıl taşlarıyla uğraşan Ügümü, eserlerini Muratpaşa Fikret Okyar Sergi Salonu’nda ilk kez sergiledi.
Zamanla uluslararası sanat festivallerine katılan sanatçı, Trabzon’da düzenlenen organizasyonlarda eserleriyle ilgi odağı oldu. Antalya Kültür Yolu Festivali kapsamında da eserlerini sergileyen Ügümü, çakıl taşlarının doğayla bütünleşen estetik yönünü ortaya koyuyor.
DOĞA SEVGİSİ ESERLERİNE YANSIYOR
Ügümü, taşlarla çalışmaya başlamasının ardında doğaya duyduğu derin sevginin olduğunu vurguluyor. “Pandemi sırasında evde ne yapabileceğimi araştırırken çakıl taşı sanatıyla tanıştım. Bir insan doğayı seviyorsa bu tabloları da yapabilir.
Beş yıl içinde 100’den fazla eser ortaya koydum ve her biri benim için ayrı bir hikaye,” diyen sanatçı, taşların her birinin kendisi için özel anlam taşıdığını belirtiyor.
Antalya’nın farklı bölgelerinde değişen taş türlerini kullanan Ügümü, eserlerini üretirken taşların doğal formuna sadık kalmayı tercih ediyor. “Lara’da farklı, Konyaaltı’nda farklı taşlar var. Bir gün yürürken fil kafasına benzeyen bir taş buldum ve onu işleyerek bir fil figürü yaptım. Bu beni çok heyecanlandırdı,” şeklinde konuşuyor.
